"للمحافظة على" - Translation from Arabic to Turkish

    • korumak için
        
    • sağlamak için
        
    • kurtarmak için
        
    • korunması
        
    • sabit tutmak için
        
    • sapmamak için
        
    • muhafaza etmek için
        
    Aslında lider listesini kapatmak zorunda kaldılar çünkü liste aktifken öylesine güçlüydü ki insanlar yeni makaleleri aramayı bırakıp liderliklerini korumak için beraber çalışmaya başlamışlardı. TED و أنتهى بهم المطاف بإغلاق مجلس القيادة لأنه عندما كانت فعالة كانت قوية لدرجة إيقاف أفضل القصص و بدأت بإيجاد أشخاص يعملون للمحافظة على قياديتهم
    Aklını ve insanlığını korumak için elimden geleni yaptım. Open Subtitles و بذلت جهدي للمحافظة على دماغه و لإبقائه بشريا
    Yani kahve bardağı, ya da tutacaklı bardak, toplum tarafından halk sağlığını sağlamak için kullanılan aletlerden biridir. TED إذاً، كوب القهوة، أو الكوب ذو المقبض، هو واحدةٌ من بين الأدوات التي يستعملها المجتمع للمحافظة على الصحة العامة.
    Ben insanları kurtarmak için kendimi tehlikeye atıyorum. Open Subtitles أنا أعرض حياتي للخطر للمحافظة على الآخرين.
    Ülkelerin, mevcut durumun ilerisini görmeleri ve suyun korunması için ülke çapında önlem almaları gerek. TED تحتاج الدول أن تنظر أبعد من الوضع الراهن وتطبيق مبادرات على مستوى البلد للمحافظة على المياه.
    Amerika'da nüfusu sabit tutmak için ihtiyaç duyulan doğurma oranı kadın başına 2.1 doğumdur. TED معدل الولادات المطلوب في أمريكا للمحافظة على الإستقرار السكاني هو 2.1 مولود حي لكل امرأة.
    Yani programımızdan sapmamak için 10 dakika içinde pişirmeye başlamamız gerek. Open Subtitles وهذا يعني بأننا سنحتاج لبدء الطبخ في الدقائق العشرة الآخيرة للمحافظة على جدولنا...
    Eğer Afrika'da, Sahra Altı Afrika'da bulunan tüm kamu kuruluşlarının mali açıklarını toplarsanız bu sistemi muhafaza etmek için yıllık 21 milyar dolar sonucuna ulaşırsınız. TED إذا نظرت إلى النقص في جميع الخدمات التي تواجه أفريقيا، جنوب الصحراء الكبرى، تصل إلى 21 مليار دولار سنوياً للمحافظة على هذا النظام وتشغيله.
    Kariyerimi korumak için bu evliliği sürdürmüyorum, seni hayal kırıklığını uğrattığım için üzgünüm fakat kariyerimi önemsemiyorum! Open Subtitles انا لستُ في هذا الزواجِ للمحافظة على مهنتِي، أَنا آسف لخَيبة أملك لَكنِّي لا أَهتمُّ بمهنتِي
    Her zaman evliliği korumak için savaşmak... ve boyun eğmemek gerektiğini söylüyorsun, öyle değil mi? Open Subtitles أنت تَقُولُين دائماً بأنّك يَجِبُ أَنْ تُحاربيَ للمحافظة على الزواج ولا تستسلم، صح؟
    Yaşam alanını korumak için harcanan çabalar gelecek kuşakların hayatta kalmasını sağlama alacak. Open Subtitles عندما تستمر الجهود للمحافظة على بيئتهم سوف يضمن البقاء للأجيال القادمة
    Liderlerimiz bizi korumak için duvarı inşa ettiler ve barışı daim etmek için bizi 5 gruba böldüler. Open Subtitles قام المؤسسون ببناء الجدار ليحافظون على سلامتنا، وقاموا بتقسيمنا إلى خمس مجموعات وفصائل للمحافظة على السلام،
    Arkadaşlığımızı korumak için çok uğraştım. Open Subtitles لقد كنت احارب جاهدا للمحافظة على صداقتنا
    FBI ajanları mesafeyi korumak için eğitilmiştir. Open Subtitles لقد تم تدريب العملاء الفيدراليين للمحافظة على مسافة مُعينة بينهم وبين الأشخاص
    Kanındaki glükoz seviyesinin normal kalmasını sağlamak için günlük insülin iğnesi olman gerekiyor. Open Subtitles تحتاج إلى حقنة إنسولين يوميًا للمحافظة على معدّل الغلوكوز الطبيعي
    İnsan yiyen bir hayvan olmadan da buradaki dengeyi sağlamak için yeterince zamanı bile zar zor buluyoruz. Open Subtitles أعني، نعاني من وقت صعب بما يكفي للمحافظة على التوازن هنا بدون وجود حيوان تجارب يأكل الآخرين.
    Omsk'u kurtarmak için son gücümüzle savaşmak. Open Subtitles أن نحارب بقواتنا المتبقية للمحافظة على "أومسك"
    Omsk'u kurtarmak için son gücümüzle mücadele etmek. Open Subtitles أن نحارب بقواتنا المتبقية للمحافظة على "أومسك"
    pek çok tür bu bölgeye doğru ilerliyor, Buda doğu tropikal pasifik deniz manzarasının neden korunması gerektiğini daha da ön plana çıkarıyor. TED العديد من الفصائل قد قِيدت عبر هذه المنطقة ولهذا السبب هناك الكثير من الإهتمام للمحافظة على البيئة البحرية الاستوائية الشرقية
    Beyinde yakılan kalorilerin yarısı, beyin zarının elektriksel yükünün sodyum ve potasyum iyonlarının pompalanması yoluyla korunması ve yapının ayakta tutulması için harcanır. TED نصف السعرات الحرارية التي يحرقها الدماغ تذهب ببساطة للمحافظة على سلامة بنيته عن طريق ضخ أيونات الصوديوم والبوتاسيوم عبر أغشية للحفاظ على شحنة كهربائية.
    Eğer 4 derecelik bu kırmızı çizgide yol alırsak, karbon bütçesini ve eğrinin altındaki alanı sabit tutmak için ne kadar devam edersek, bu çizgiyi bir o kadar da değiştirmemiz gerekecek. Yani kırmızı çizgiyi dikleştirmek zorunda kalacağız. TED إذن في صورة مواصلتنا في سيناريو المسلك الأحمر للأربع درجات، كلما واصلنا في ذلك، فستحتاج معالجته خلال السنوات المقبلة للمحافظة على نفس كمية الكربون، وعلى نفس المنطقة تحت المنحنيات، مما يعني أن هذا المسار، الأحمر، سيصبح حادّا.
    Yani programımızdan sapmamak için 10 dakika içinde pişirmeye başlamamız gerek. Open Subtitles وهذا يعني بأننا سنحتاج لبدء الطبخ في الدقائق العشرة الآخيرة للمحافظة على جدولنا...
    ve dünyada Koroca konuşan 800 insan -- biliyor ki, dili muhafaza etmek için onu bebeklerine konuşmalıdırlar. TED بجانب الأشخاص الثمانمائة الناطقين بهذه اللغة حول العالم -- يعوا بأنه للمحافظة على هذه اللغة, يتعين عليهم تعليمها لأطفالهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more