"للمحيط" - Translation from Arabic to Turkish

    • okyanusa
        
    • okyanus
        
    • Okyanusu
        
    • okyanusun
        
    Batı Yakası'nı boşaltmalısın. Bu, okyanusa varana kadar şehri yakarak ilerleyecek. Open Subtitles يجب إخلاء الجانب الغربى.هذه الحمم سوف تحرق المدينة حتى تصل للمحيط
    20 Mil çapinda kontrol merkezleri kurun, ve okyanusa kadar her yeri arastirin. Open Subtitles ضعوا نقاط تفتيش لدائرة نصف قطرها 20ميلاً، وإبحثوا في كل إنج وصولاً للمحيط
    Bu bölgeler bizi 1000 yıl önceki okyanusa götüren, aynı zamanda da TED تلك الأماكن هي آلات زمن تأخذنا للمحيط قبل 1000 سنة،
    okyanus ve hava akımları yıl boyunca dramatik değişikliklere neden olur. Open Subtitles الحركات الهائلة للمحيط وتيّارات الهواء تُحدث تغيّرات كبيرة على مدار العام
    Her yıl 50 milyar ton karbonu vücutlarında karbon dioksit olarak çeviriyorlar, bu da okyanus ekosistemini besliyor. TED سنوياً، يُصلحون 50 مليار طن من الكربون على شكل ثاني أكسيد الكربون إلى أجسامهم والذي يُغذي النظام البيئي للمحيط.
    Şimdi kullanacağım Güney Okyanusu'nun bu güzel animasyonu bize antik okyanuslarla ilgili bazı geri bildirimler almada bu mercanları nasıl kullandığımızı gösteriyor. TED هذا الرسم المتحرك الجميل للمحيط الجنوبي سأوضح فقط كيف نستعمل هذه المرجانات لمعرفة بعض المعلومات عن المحيط القديم.
    Bize dışarıda dolaşmak, keşfetmek ve okyanusun sırlarını daha iyi anlayabilmek için gereken zaman lüksünü vermekti. TED الهدف هو إعطاؤنا متسعًا من الوقت للبقاء خارجه والتجول، والاستكشاف، لفهم المزيد عن الحدود الأخيرة للمحيط.
    Kuzey İrlanda kıyılarında, bazalt plak ve sütunlarından oluşan ve okyanusa kadar uzanan, Devler Kaldırımı adında dev bir plato var. TED على ساحل شمال أيرلندا هناك هضبةٌ واسعةٌ من ألواح وأعمدة البازلت تسمى جسر العمالقة تمتد للمحيط.
    Bu katı, sağlam, küçük askerlere bakın. okyanusa dönükler ve orada nöbet bekliyorlar. TED أنظروا إلى هؤلاء الجنود اليافعين المستقرين وذوي الصلابة، المواجهين للمحيط ليبعدوا الأخطار،
    Ve sonra, sadece bir tane şarkı yazarının oturup, okyanusa mandolin çaldığı şu ada var. TED ثم يوجد هذه الجزيرة أخرى حيث يوجد فقط كاتب أغاني الذي يجلس ويلعب المندولين للمحيط.
    İşte, balık ufak akıntılardan yola çıkar, ben de onu okyanusa hazırlarım. Open Subtitles السمك يبدأ في أنهار صغيرة، ثم أقوم بتجهيزهم للمحيط
    Yol düzeltmek ve balık saymak birer ilim değildi ama yine de, bu iş beni okyanusa hazırladı. Open Subtitles الطرق الملساء و إحصاء السمك لم يكن علماً ولكن بطريقة ما، هذا جهزني للمحيط
    okyanusa ulaşan tek yol. Arka sokaklardan gitsek iyi olur. Open Subtitles إنه الطريق الوحيد للمحيط لأميال تمسك أفضل بالطرق الخلفية
    Evet, biliyorum, ben de okyanusa gitmek istiyorum, ama korkuyorum. Open Subtitles نعم, اعلم, اريد ايضا الذهاب للمحيط, ولكن... ... انا خائف.
    Bu meydana geldi çünkü... ...plajlarımızı bu bakterileri tıkayarak ve... ...aşırı doldurarak doğal okyanus.. ...piramidinin tabanını fazlasıyla sıkıştırdık. TED بسبب تكديسنا للكثير في أساس الهرم الطبيعي للمحيط و هذه البكتيريا المنسدة طفحت إلى الأعلى فعمت على شواطئنا.
    Buradan Büyük okyanus'a kadar uzanan bir yol yapabileceğiz. Open Subtitles .. تقص الغابات من هنا حتى تصل للمحيط الهادئ
    Galapagos'u çevreleyen bu akıntılar Büyük okyanus'un diğer ucundaki canlıları bile bu bölgeye getirir. Open Subtitles التيارات المتلاقية التي تطوق غالاباغوس جلبت أيضا مخلوقات إلى هذه الشواطئ من النهايات المعاكسة للمحيط الهادي
    Hint Okyanusu'nun hareketli kütlesi gezegenimizin dengesini bozuyor. Open Subtitles الكتلة الخضراء المقلقة للمحيط الهندى تزعج ميزان كوكبنا
    Atlantik Okyanusu'ndaki her gelgitte suların yükselmesi ve çekilmesi sadece güneşin her pozisyonunun eliptik olmasının süregelen gizemi bunlar benim dünyamda kontrol ettiğim şeylerden sadece bir kaçı. Open Subtitles الإنحسار والتدفّق في المدّ والجزر للمحيط الأطلسي. إنجراف القارات, وموقع الشمس ذاته, وصولاً بالكسوف.
    Ateş topu Pasifik Okyanusu'na, California kıyısının 400 mil açığına doğru gidiyor. Open Subtitles تتجه للمحيط الهادئ على بعد 400 ميل من كاليفورنيا
    okyanusun fiziksel gücü gezegenimize hükmetmektedir. Open Subtitles إن قوة الظاهرة والمطلقة للمحيط تهيمن على كوكبنا
    Aynı anda hem gerçek okyanusun sesini, hem de bebek telsizinden gelen sahte okyanus sesini dinliyordum. Open Subtitles فقط استمع للصوت الصادر من المحيط الحقيقي والصوت المزيف للمحيط من جهاز مراقبة الطفل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more