Ryan bana okulun fotoğraf stüdyosu için aldığım... bir fotoğraf büyütecini taşımama yardım etmişti. | Open Subtitles | حَسناً... رايانساعدَنيأُحرّكُمكبّراً أصبحتُ للمختبرِ الفوتوغرافيِ للمدرسةِ. |
Bir şey daha, okulun ilk tuğlasını... | Open Subtitles | وهناك شيء اخر، حجر الاساس للمدرسةِ... |
Bir şey daha, okulun ilk tuğlasını... | Open Subtitles | وهناك شيء اخر، حجر الاساس للمدرسةِ... |
Bundan bir kaç hafta önce okulun sadece bir kaç blok ötemizde olduğunu onun yaşındayken benim de tek başıma gittiğimi hatırladım, bu yüzden.. | Open Subtitles | وقبل بضعة أسابيع، أعتقد بأنّ المدرسة هي الشيء الوحيد الذي يبعدها عن بيتنا. أنا كنت أذهب للمدرسةِ مشياً عندما كنتُ بعمرها... |
Saat neredeyse 8. Okula mevzilenme zamanı. | Open Subtitles | الساعة تقريباً 0800 وَقّتْ الانتِشار للمدرسةِ. |
Gitsen iyi olacak,... çocukların Okula gitmek için uyanmalarına az kaldı. | Open Subtitles | عليك أَنْ تَرحل من المحتمل لأن الأولادَ سيَذْهبونَ قريباً للمدرسةِ |
Frank, bu o okulun rekoru. | Open Subtitles | فرانك، ذلك a سجل للمدرسةِ. |
Babam işe çok erken gidiyor bu yüzden genelde Okula kendim hazırlanıyorum. | Open Subtitles | أَبّي يَذْهبُ إليه إعملْ مبكّرَ جداً، لذا أنا عادة فقط أَحْصلُ على نفسي جاهزة للمدرسةِ. |
Çocuklarımız sekiz yıldır aynı Okula gidiyor. | Open Subtitles | أبنائنا ذهبوا للمدرسةِ مع بعضهم لثمانِ سنوات. |