"للمدن" - Translation from Arabic to Turkish

    • şehirlerin
        
    • şehirler
        
    • şehirlere
        
    • şehir
        
    Ama bütün bunlar ağ örgüleridir, ve şehirlerin en önemli ağ örgüleri is sizsiniz. TED ولكنهم شبكات وإن أهم اتصال شبكي للمدن هو أنت
    Aslında 21. yüzyılda belki de şehirlerin vatandaşlar tarafından geliştirilebileceği fikri gayet bariz bir şekilde ortada olmalı, doğru değil mi? TED ونوعاً ما ينبغي أن يكون ذلك واضحاً، أليس كذلك، أنه في القرن الحادي والعشرين، لربما يمكن للمدن أن تطور بواسطة المواطنين.
    Sorumuz ise, bunların herhangi biri şehirler ve şirketler için doğru mudur? TED السؤال هو : هل أي شيء من هذا القبيل صحيح بالنسبة للمدن والشركات ؟
    Bunun en çok iki önemli konuyla ilgisi var, Hareket edebilirlik ve sürdürülebilirlik şehirler için baya önem kazanıyor. TED وذلك يعني في الغالب مسألتين رئيسيتين هما، التنقل والاستدامة، أصبحت مهمة جدا بالنسبة للمدن
    Böylece, geriye gittik ve arabalar gelişmeden önceki büyük şehirlere bakmaya başladık. TED لذلك فقد ذهبنا مرة أخرى ونظرنا للمدن الكبيرة التي نشأت قبل السيارات.
    Eğer bu denklemi çözmezsek, insanlar şehirlere gelmeyi bırakacak değiller. TED إن لم نَحُلّ هذه المعادلة، فهذا لا يعني أن نُزُوح الناس للمدن سيتوقفُ.
    Çok istekli olan şehir tasarımcıları ve inşaatçıları var. TED هناك مصممون وبناءون للمدن هم جدا مهتمين.
    Geleneksel olarak şehir planlamacılar ve mimarlar onları daha iyi anlamak için şehirlerin ve binaların fiziki modellerini kurarlar. TED تقليدياً، يبني مخططو المدن والمعمارين نماذج محسوسة للمدن والمباني لفهمها بشكل أفضل.
    Yalnızca şehirlerin sıradan görkemini yansıtan sıradan konutlar. TED هذه منازل عادية معبرة عن الرونق المألوف للمدن.
    Bu esnada cam yükselen şehirlerin varsayılan malzemesi oldu ve bunun çok güçlü bir sebebi var. TED وفي أثناء ذلك، أصبح الزجاج المادة المعتمدة للمدن التي يتزايد ارتفاعها، وهناك سبب قوي بالفعل لهذا.
    Çiğneyicilerin karıştırıcı ayağından tuğla kalıpçılarının dökücü ellerine kadar her yerden görkemli şehirlerin harcı olan çamur akar, günlerce, yıllarca, asırlarca. Open Subtitles من الخليط الذى يطأونه بأقدامهم إلى أيادى مصبوبه بالقوالب العفنه يحركون مجرى الطين الثابت الذى هو البذره الأولى للمدن الكبيره
    Çiğneyicilerin karıştırıcı ayağından tuğla kalıpçılarının dökücü ellerine kadar her yerden görkemli şehirlerin harcı olan çamur akar günlerce, yıllarca, asırlarca. Open Subtitles من الخليط الذى يطأونه بأقدامهم إلى أيادى مصبوبه بالقوالب العفنه يحركون مجرى الطين الثابت الذى هو البذره الأولى للمدن الكبيره
    Tanrı sizi barışçıl şehirlerin yağmalayıcısı mı yaptı? Open Subtitles هل جعلك الله مدمراً للمدن الآمنة؟
    Büyük şehirler, büyük konser salonları için yaratıImıştım. Kaderim buydu. Open Subtitles خلقت للمدن الكبيرة قاعات الموسيقى العظيمة، ذلك كان قدري
    Yanılıyorumdur belki ama, bu reklamlar, şehirler için sanki. Open Subtitles ربما اكون على خطأ, لكنها تبدو إعلانات للمدن
    Vatandaşlara kasaba meclisi toplantısı dışında bir katılım yolu sunduğunuzda şehirler aslında hükûmetin işlerini yapmak için topluluklarındaki kapasiteyi kullanabilirler. TED إذن فحين تعطي المواطنين وسيلة للمشاركة تتعدى مجرد المشاركة في اجتماع مجلس المدينة، في الواقع يمكن للمدن التقاط القدرات في مجتمعاتها للقيام بأعمال الحكومة.
    İlki, fakir insanların şehirlere göç etmesinin problem olduğu gibi bir algının olması. TED الخرافة الأولى هي اعتقادنا بأن هجرة الفقراء للمدن تُعد مشكلة.
    O eskidendi. Şimdilerde şehirlere iş aramaya gidiyorlar. Open Subtitles هذا كان قديما الان يذهبوا للمدن ليفتشوا عن عمل
    Seni gibi diğer çocukları da bulup, onlara öğreteceğiz ve yaptıklarımızı yapmaları için diğer şehirlere göndereceğiz. Open Subtitles سنجد اطفال آخرين مثلك ونعلمهم ، ونرسلهم للمدن الآخر ليفعلوا ما فعلنا
    Jefforsan'dan beri, Amerika'daki çevreci akımı tarihsel olarak şehir karşıtı bir hareketti. TED الحركة البيئية في أمريكا كانت تاريخيا حركة مضادة للمدن من جيفرسون وما بعده.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more