"للمشاهدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • izlemeye
        
    • izlemek
        
    • İzlemesi
        
    Bu bir sanatçının iki karadelik çarpışması yorumu, ki bu da onu izlemeye değer kılıyor. TED وهذا تصوير فني لتصادم ثقبين أسودين، وبالأمانة يجعله يبدو مستحقاً للمشاهدة.
    Aşağıya iniyoruz. İzlemeye geleceğinizi bilmiyordum. Open Subtitles جارى الإعداد ،لم أعرف أنك ستأتى للمشاهدة
    Kimse onları izlemeye gelmedi ve izleyicisiz yok oldular. Open Subtitles لم يعد أحد يأتي للمشاهدة ، وبدون جمهور انقرضت العروض .. نُسيت
    Öyle bir çocukki adamı tuvalete götürmüş fakat izlemek için beklemedim. Open Subtitles يبدو أنه الفتى الذي أحضره الرجل للحمام لكنني لم أبقى للمشاهدة
    En iyinin en kötüsünden nasıl geldiğini izlemek ilham verici olmuştur. TED كانت ملهمة للمشاهدة كيف يأتي الأفضل من الأسوأ.
    Ve insanlar idamları üst penceremizden izlemek için bize para verirlerdi. Open Subtitles وعلى شنق الأيام الناس يدفعون لنا المال للمشاهدة من النافذة
    Fakat yapamazsan en azından ölümün çok hızlı çoğunlukla acısız ve izlemesi çok güzel olacak. Open Subtitles ولكن في حال لم تستطيعي على الأقل سيكون موتكِ سريع وغير مؤلم في الغالب و رائع حقاً للمشاهدة
    Bir dalda yarışmıyordu bile. Sadece izlemeye gitti. Open Subtitles حتى أن الصبي لم يذهب ليشـارك في الأولمبياد بل ذهب حرفياً للمشاهدة فحسب
    Acil tıp teknisyenleri cesedimi çıkarmaya uğraşıyor olacak olayı izlemeye çalışan bir sürü insan olacak. Open Subtitles سوف يكون لديهم حمّالة يحملون فيها جسدي للخارج بعض الناس سوف يكونوا واقفين بالجوار للمشاهدة
    İzlemeye mi, parçaları yerine oturtmaya mı gidiyorsun? Open Subtitles أنت هناك للمشاهدة أم للتأكد من مكان كل شيء؟
    Güzel yaratıkların yarış pistinde kapışmasını izlemeye gelirim hep. Open Subtitles . لقد قدمت للمشاهدة الرائعة فحسب هذه المخلوقات البديعة , تجرى فقط فى المسار
    İzlemeye karar vermene sevindim. Open Subtitles أنا سعيد للغاية بأنك قررت المجيء للمشاهدة
    Başka bir kasabada, kadınların evde kalmak zorunda olduğunu ve sadece erkeklerin izleyebileceğini söyleyen yaşlı bir topluluk ayaklandı, bir grup insan toplanıp tartıştı ve sonra hem kadınlar hem erkekler oturup birlikte izlemeye başladılar. TED في قرية أخرى قال الرجال أنهم هم فقط سيشاهدون والنساء ستبقى في المنزل المجتمع الأكبر سناً استيقظ اجتمعوا معاً وقرروا وجلس كل من الرجال والنساء معاً للمشاهدة
    İstersen izlemeye gelebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تأتى للمشاهدة أذا أردتى.
    - Hey, sadece izleyeceğimizi sanıyordum. - Kesinlikle, tekrar izlemek isteyebiliriz. Open Subtitles ظننت أننا سنشاهد تماماً قد نضطر للمشاهدة مرة ثانية
    Birkaç gün içinde izlemek zorunda olmayacaksın. Çünkü evine gideceksin. Open Subtitles في غضون أيام لن تضطر للمشاهدة لأنّك ستعود للمنزل
    Kablolu kanalları bozulmuş, bu yüzden televizyonu burada izlemek için gelip gelemeyceğini söyledi, ben de ona evet, tabiki dedim. Open Subtitles لذا كان يسأل اذا كان بامكانه القدوم الى هنا للمشاهدة في تلفازك و أنا أخبرته نعم بالتأكيد
    Bu en yakın arkadaşım. Sadece izlemek için geldi. Open Subtitles ،هذه صديقتى المقربة انها هنا للمشاهدة فقط
    İzleyiciler izlemek için para öder Oyuncular da para ve şöhret kazanmak için oynar. Open Subtitles المشاهدون يدفعون للمشاهدة. واللاعبين يلعبون للفوز والمال والمجد.
    İzlemek söz konusu mu? Pekâlâ, bayanlar, bu tarafa atın. Kapa çeneni. Open Subtitles لاحاجة للمشاهدة حسنا يااصدقاء ..
    Miriam, beni izlemesi için Agnese'i getirecek. Open Subtitles ميريام سوف تجلب اجنيس للمشاهدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more