Daha önce birçok kez mezarlığa gittim. Ama hiç ölü birini görmemiştim. | Open Subtitles | ذهبت مرات عديدة للمقابر لكنى لم أرى شخصاً ميتاً |
Diğerlerinden büyük olduğunu düşünen kişi mezarlığa gitmeli. | Open Subtitles | كل من يظن أنه أعظم من الباقين يجب أن يذهب للمقابر |
mezarlığa kadar açılır tavandan dışarı baktım. | Open Subtitles | خرجت من سقف السيارة حتى وصلنا للمقابر |
Adresine baktım, mezarlığın karşısında oturduğunu gördüm. | Open Subtitles | ثم نظرت للعنوان، ووجدت أنها كانت تعيش في منزل مقابل للمقابر |
Andresen'in kaybolmasından iki gün sonra mezarlığın karşısındaki çiçekçinin sahibi Eduardo Solomon, dükkanının arkasındaki çöp konteynerinde kurbanın bacağının bir kısmını bulduğunu söylemişti. | Open Subtitles | أندرسون مُختفية مُنذ يومين، حتّى قام إدوارد سولومون يعمل بالورود بالشارع المُقابل للمقابر وجد ضحيّة بصندوق النفايات خلف المتجر تمّ لاحقًا التحقّق منها هويتها |
mezarlığa gideriz ve üzücü şiirler okuruz. | Open Subtitles | نحن نذهب للمقابر و نقرأ روايات حزينة |
Arabayı al ve onları mezarlığa götür. | Open Subtitles | خذ السياره واذهب بهم للمقابر |
Dawn'ı görmeye mezarlığa gitmiştim. | Open Subtitles | -ذهبت للمقابر لرؤيه دان |