"للمقابلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • röportaj
        
    • görüşmeye
        
    • görüşme
        
    • röportaja
        
    • buluşma
        
    • görüşmeyi
        
    • mülakata
        
    • buluşmaya
        
    • röportajı
        
    • toplantıya
        
    • mülakatına
        
    • mülakat için
        
    Neden? röportaj yapabilmesi için karar alındı. Open Subtitles فورستر حصل على قاض للمقابلة إنه على الهواء مباشرة
    Bu röportaj sona erdikten sonra, her şey oyuna dahil olacak, dostlarım. Open Subtitles فبعد إنهائنا للمقابلة معه فكل الخيارات ستكون أمامنا يا أصحاب
    Tamam, ama görüşmeye gittiğinde gerçeği anlayacaklar ne amacı var ki? Open Subtitles ولكن بمجرد أن يذهب للمقابلة فأنهم سوف يعرفون أنه كبير, أعني،
    Aslında arkadaşımın adına görüşmeye katılmak için geldim. Open Subtitles ؟ في الحقيقة , أنا هنا للمقابلة لجل مصلحة صديقي
    Tek bildiğim son 2 saat içinde ofisime 40 tane görüşme talebi gelmesi. Open Subtitles في الساعتين الأخيرة مكتبي اِستلم 14 طلب للمقابلة.
    - Neyse röportaja dönelim. Open Subtitles ولكن دعينا نرجع للمقابلة. انتهينا من هذا الجزء.
    Saint Chapelle'den başka bir buluşma yeri bulamadın mı? Open Subtitles ألم تجد مكاناً آخر للمقابلة ، غير هذا المكان ؟
    Bu görüşmeyi derhal sonlandırmayı öneriyorum. Sizi sayılarınızla baş başa bırakayım. Open Subtitles سنستخدم هذه القصة المختلقة للمقابلة لذا سأتركك و أرقامك, لكن ...
    Adamım, bu kadar geciktiğim için özür dilerim ama telefonum röportaj talepleri yüzünden susmak bilmiyor. Open Subtitles مرحبًا يا رجل.. آسف.. لقد استغرقت الكثير من الوقت لأصل هنا ولكن هاتفي كان يرن بطلبات للمقابلة..
    Merak ediyordum, seninle röportaj yapmamızı ister miydin? Open Subtitles على اية حال انا اتساءل اذا كنت مهتم للمقابلة
    Yok, onlar evde vajinalarıyla röportaj yaptırıyorlar. Open Subtitles إنهما بالمنزل، تجعلان مهبليهما يستعدان للمقابلة
    görüşmeye katılacağım için parasını şirketim ödüyor. Ben de "Neden en iyisinde kalmayayım ki?" diye düşündüm. Open Subtitles أجل، فهم يؤجرون لي الغرفة للمقابلة ففكرت أن أستفيد بذلك، لِمَ لا؟
    görüşmeye dair bir not yoktu, ben de görüşme olmadığını sandım. Open Subtitles ولم يَكُن هناك أيُ ملاحظات للمقابلة لذا ظننتُ بأنهُ لم يكُن هُناك مقابلة
    Hastalığına rağmen görüşmeye gelmenden etkilenmiş özverinin ikinci bir şans hak ettiğini düşünmüş. Open Subtitles لم تصدق أنك حضرت للمقابلة بالرغم من مرضك فهي تعتقد أن ذلك يستحق فرصة ثانية
    - Ne bekliyorsun, ara da bir görüşme ayarla. Open Subtitles هيا بنا, ماذا تنتظر؟ اتصل به و حدد موعدا للمقابلة
    - Joyce ve bana bak. - röportaja sakla. Open Subtitles انظروا لي أنا و " جويس " وفري هذا الكلام للمقابلة
    Oval ofiste röportaja hazırlanıyor. Open Subtitles انه في المكتب البيضاوي يتحضر للمقابلة
    Tek yapman gereken buluşma yerini haber verip her şeyi kaptana bırakmaktı. Open Subtitles كل ما كان عليك فعله هو الإبلاغ عن دعوتك للمقابلة
    Pekâlâ, bu görüşmeyi derhâl kısa kesmeyi önereceğim. Open Subtitles سنستخدم هذه القصة المختلقة للمقابلة لذا سأتركك و أرقامك, لكن ...
    Benim bir arkadaşım MSC'de mülakata girdi. Open Subtitles هناك صديقة لي ذهبت للمقابلة النهائية في محطتك.
    Bir buluşmaya gidiyorlar. Peşlerine düşüyorum hemen. Open Subtitles انهما في طريقهم للمقابلة انا خلفهم مباشرة
    Mac, Brewer'ın ofisiyle yapacağın ön röportajı gözetlememi istiyor. Open Subtitles ماك تريد مني أن أشرف عليك خلال حجزك للمقابلة المبدئية مع براور.
    Yarınki toplantıya geleceksiniz değil mi? Tabi ki. Open Subtitles أنت قادم للمقابلة غدا , أليس كذلك؟
    Sonra kızımı üniversite mülakatına götürürsün. Open Subtitles ومن بعد ستأخذ إبنتي للمقابلة في كليّتها.
    Daha sonra, istenen şartları sağlayanları telefonla arayıp mülakat için tarih vereceğiz. Open Subtitles ومن ثم اللاتي تتوافر فيهنّ المؤهلات سوف يتلقون مكالمة لتحديد موعد للمقابلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more