Ama gettonun dışında; böylece gerekli başka şeyler için-- yumurta falan, artık ne lazımsa-- Leh işçilerle takas edebilirsiniz. | Open Subtitles | و لكنه خارج الجيتو,تستطيعون المقايضة في السلع الجيده أو البيض,لا أعلم ما ستحتاجونه للمقايضة مع العمال البولنديون.ممنوع مجيئهم هنا |
Karşılığında, Eskiler'in aletini arkadaşlarınızın hayatı için benim takas etmemi istiyorsun. | Open Subtitles | في المقابل أنت تريد مني إستخدام أداة القدماء للمقايضة مقابل حياة أصدقائك |
Neler olduğunu açıklayıp, takas için yeni bir yer ayarlarız. | Open Subtitles | ونشرح له ما جرى، ونحدّد بعدها موقعاً جديداً للمقايضة |
Eğer takımını karıştırmak istersen, ben takas yapabilirim. | Open Subtitles | أتعلم ، اذا كنت تريد التبديل في فريقك ، أنا مستعد للمقايضة |
Değiş tokuş için üç Stark'ımız vardı. Birinin kellesini vurdun ve diğerini kaçırdın. | Open Subtitles | كان لدينا ثلاثة من عائلة (ستارك) للمقايضة قطعتِ رأس الأول وتركتي أخرى تهرب.. |
Artık evlerinize dönüp, çocuk partilerine katılabilir veya daha önemsiz zırvalarda çok mühim işler yapabilirsiniz. | Open Subtitles | والآن ستعود إلى مدينتك ..وترقص كالأطفال، وتجتمع للمقايضة وكل الأمور الزهيدة الأخرى التي لاألمسها إلا على ارتفاع 10 أقدام وأنا على عمود المهرجين |
Dilenci değiliz. Sadece takas yapmak isityoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا مُسْتَجْدُون نحن على إستعداد للمقايضة معك |
Dilenci değiliz. Sadece takas yapmak isityoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا مُسْتَجْدُون نحن على إستعداد للمقايضة معك |
Daha sonra beni takas karşılığı bir soyluya vermeyi planladığını öğrendim bir toprak parçası için. | Open Subtitles | ثم، وجدته يخطط للمقايضة بي إلي أحد النبلاء. |
Eğer gerçek disk ile takas yapmaya gitseydik Stack hepimizi öldürürdü. | Open Subtitles | لو ذهبت للمقايضة بالقرص الحقيقي، لكان "ستاك" قد قتلنا جميعاً. |
takas etmek için bir sürü hurda. | Open Subtitles | مجرد أشياء غير مرغوب بها للمقايضة |
takas anlaşması için biraz geç değil mi sence? | Open Subtitles | ألا تظن أن الوقت متأخر قليلاً للمقايضة |
takas için hazır ol! | Open Subtitles | كن جاهزا ً للمقايضة |
Seni takas etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | ليس لديّ نية للمقايضة بك |
Ve Van Helsing'i tanıdığım kadarıyla o da takas yapmayı planlamıyordur. | Open Subtitles | فإن (فان هيلسينغ) كما أعرفه لا يخطط للمقايضة بك أيضاً |
Şimdi takas için 2 tane de Amerikan ajanım var. | Open Subtitles | فلدي عميلان أمريكيان للمقايضة |
- takas etmek istiyor. | Open Subtitles | وهو مستعد للمقايضة. |
- Evet. - Bakır bulmuşlar, takas yapacaklar. | Open Subtitles | -أجل، لقد وجدوا نحاسًا وإنّهم مستعدّون للمقايضة . |
Kardesleriyle takas yapmaya gelmisti. | Open Subtitles | جاء للمقايضة مع إخوانه |
- Aç değilim. takas yapmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا للمقايضة |
- Değiş tokuş yapmak için. | Open Subtitles | -أحتاجها للمقايضة |
Artık evlerinize dönüp, çocuk partilerine katılabilir veya daha önemsiz zırvalarda çok mühim işler yapabilirsiniz. | Open Subtitles | والآن ستعود إلى مدينتك ..وترقص كالأطفال، وتجتمع للمقايضة وكل الأمور الزهيدة الأخرى التي لاألمسها إلا على ارتفاع 10 أقدام وأنا على عمود المهرجين |