"للملاريا" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıtma
        
    • sıtmaya
        
    • sıtmanın
        
    sıtma, tifo ve mide bağırsak iltihabı tedavisi yapıyorduk. TED كنا نعالجها للملاريا وتيفوئيد والتهاب معدي معوي.
    sıtma karşıtı, kırmızı gözlü iki sivrisineği alıp 30 sıradan, beyaz gözlü sinekle aynı kutuya koydular ve üremeye bıraktılar. TED قاموا بأخذ اثنتين من المضادة للملاريا ذات العينين الحمراوين، وقاموا بوضعهما في صندوق مع 30 بعوضة بيضاء العينين، وتركوهم ليتكاثروا.
    Uzun yıllardır pek çok insanın sıtma sorununu çözmek için denediği çok fazla şey var. TED حسنا, حاول الكثيرون وضع حلول عدة على مدى السنين للملاريا.
    Süperbilgisayarımızı kullanarak sıtma için dünyanın en iyi bilgisayar modelini yarattık. Şimdi size onu göstereceğim. TED لذلك صنعنا, بإستخدام السوبر كمبيوتر, أفضل محاكاه الكترونية للملاريا في العالم, وهي ما سنريكم الآن.
    Her şeyden önce, sıtmaya dirençli sivrisinek üretmenin çok zor olduğu anlaşılmıştı. TED لسبب واحد فقط، تبيّن أنه من الصعب جداً تخليق بعوضة مقاومة للملاريا.
    SB: Hayır, sıtma için bir adayımız var ilk deneylerinde başarılı olduğu ispatlandı ve şu anda faz üç çalışmalara başlanmış durumda. TED سيث: لا, بالنسبة للملاريا هناك لقاح تجريبي, أظهر فاعلية في التجارب الأولية و هو الآن في المرحلة الثالثة التجريبية.
    Güneş ışığından yoksun kalmaya bağlı D vitamini eksikliği bağışıklık sistemini zayıflatır. Köleleri sıtma ya da dang hummasına karşı daha zayıf kılar. Open Subtitles يُضعف الجهاز المناعيّ ويجعل العبيد أكثر عرضةً للملاريا وحمّى الدّنك
    O zaman neden sıtma aşısı kapmasınlar? Open Subtitles اذاً، لما لا ندعها تحمل لقاح للملاريا بدلاً من الملاريا؟
    Hamile olduğu için sıtma tedavisi konusunda tedbirli davranmalıyım. Open Subtitles لا بد لي من أن تكون حكيمة مع علاج مضاد للملاريا بسبب حملها.
    Hamile olduğu için sıtma tedavisi konusunda tedbirli davranmalıyım. Open Subtitles عليا أن أكون حكيماً مع العلاج المضاد للملاريا بسبب حملها.
    Mesela, Afrikada klinikler kuruyoruz insanlara bedava retrovirüs engelleyici ilaçlar vereceğiz, bedava Tüberküloz tedavisi olacak ve bedava sıtma tedavisi. TED على سبيل المثال, نحن ننشئ عيادات في أفريقيا و التي سنعطي فيها مضادات مجانية لفايرس الإيدز و مرض السل و علاج مجانى للملاريا.
    Yalnızca sıtma tek başına yılda bir milyon ölüme neden oluyor ve bir milyardan fazla insanın sıtma enfeksiyonlarının farklı türlerinin tehdidi altında olduğundan test edilmeleri gerekiyor. TED بالنسبة للملاريا فقط، هناك مليون حالة وفاة كل سنة، و أكثر من مليار شخص بحاجة للتشخيص لأنهم معرضون لأنواع مختلفة من التهابات الملاريا.
    Bunu sınamak için sıtma karşıtı gen taşıyan 2 adet sivrisinek ve bu yeni yöntem, bir gen sürücüsü oluşturuldu. Yöntemi birazdan anlatacağım. TED لاختبار ذلك، قاما بتخليق بعوضتين لحمل الجينات المضادة للملاريا وأيضاً هذه الأداة الجديدة، التحكم الجيني، التي سأشرحها بعد دقيقة واحدة.
    Son olarak sıtma karşıtı geni taşıyacak sivrisinekleri normalde sahip oldukları beyaz gözler yerine kırmızı gözlere sahip olacak şekilde düzenlediler. TED وأخيراً، قاما بإيجاد حلّ لكي لا يكون لأي بعوضة ورثت تلك الجينات المضادة للملاريا عيون بيضاء كالمعتاد، ولكن بدلاً من ذلك يصبح لديها عيون حمراء.
    Eğer tek bir sıtma karşıtı gen sürücüyü, sıtma taşıyan Anofel cinsi sivrisineklerin sadece %1'ine koyarsanız araştırmacılar, bunun bir sene içinde tüm popülasyona yayılacağını düşünüyor. TED إذا استطعت إضافة الجين المضاد للملاريا إلي 1 بالمئة فقط من بعوض الأنوفليس، النوع الذي ينقل الملاريا، قدّر العلماء أنه سينتشر بين كل البعوض في غضون سنة.
    Bir başka açıdan, elimizdeki diğer yöntemlerden daha üstün. Çünkü günümüzde esas yapılan anti-malaryal (sıtma karşıtı) ilaçlara bel bağlamak. TED بطريقة ما, أقوى كثيراً من أى نوعية من الأدوات التى نتطلع لها. لأن معظم ما يتم عمله اليوم هو الإعتماد على أشياء مثل الأدوية المضادة للملاريا.
    Benim önerdiğim şey şu: Evrimi kendi istediğimiz yöne sevkedebiliriz. Bu, hastalık yapan organizmaları sıtma ilaçları ile kontrol etmek isterken hastalığı alt etmeye çalışma çabalarımızı baltalayan evrimle savaşmaktan çok daha iyi bi yöntem. TED ما أود إقتراحه هنا هو أننا من الممكن أن نجعل التطور يسير فى الإتجاه الذى نرغبه بدلاً من محاربة التطور كمشكلة و التى تعيق جهودنا فى التحكم فى الميكروب كمثال الأدوية المضادة للملاريا.
    Bugünlerde Milli Akademi'de dönen tartışmalardan biri sivrisineklere ekleyeceğimiz bir gen parçası ile sıtma virüsü taşıyan tüm sivrisinekleri öldürebileceğimiz yönünde. TED واحدة من النقاشات الجارية في الأكاديميات الوطنية الآن هي أنه ستكون لديك القدرة على إدخال محرك جينات داخل بعوضة بحيث تقتل جميع البعوض الحامل للملاريا.
    Bu yetenekler sıtma ve orak hücreli anemiden en çok etkilenen bölgelerde yaygınlaştıkça bu adaptasyon sayesinde daha fazla hastanın yaşam kalitesini artırabiliriz. TED وذلك لأنّ هذه الأدوات أصبحت متاحة في المناطق الأكثر تعرّضًا للملاريا ومرض فقر الدمّ المنجليّ، أصبح بإمكاننا تحسين مستوى المعيشة للكثير من المرضى الذين يعانون من هذا التكيّف المؤذي.
    Şimdi, bu bitki bir Artemizya bitkisi, sıtmaya karşı en iyi tedavi sağlayan artemisinin ana bileşeni. TED ، وهذا المصنع هو مصنع عقار الأرطماسيا وهو العنصر الأساسي لتلك المشتقات ، الذي هو أفضل علاج معروف للملاريا.
    İşte, sıtmaya konak olan sivrisineğin yaşayabileceği harika bir yaşam alanı yarattınız, hem de kapınızın dibinde. TED عندها، يكون قد تشكّل بجانب المنزل الموئل الأنسب للبعوض الناقل للملاريا
    bu durum ilaçlara dirençli ölümcül bir sıtmanın doğuşuyla sonuçlandı. TED لذا كانت النتيجة عودة فتاكة للملاريا المقاومة للعقاقير.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more