Sakin ol, Miguel, tartışmaya gerek yok. | Open Subtitles | الهدوء، ميغيل، ليس هناك من سبب للمناقشة. |
Korkarım, durum tartışmaya açık değil. | Open Subtitles | أخشى بأن هذه المسألة ليست مفتوحة للمناقشة |
İstediğinizi sorun fakat ortada Tartışacak fazla bir şey yok. | Open Subtitles | إسأل ما شئت، لكن بصراحة، لا يوجد هناك شيء للمناقشة في هذا الموضوع |
Eğer benimle alay etmek için buradaysan, Tartışacak enerjim yok. | Open Subtitles | إن كنت هنا لتسخري مني ليست لدي الطاقة للمناقشة |
Yardımını istiyorum, ama görevin dışına çıkmana müsamaha gösteremem ve tartışma için zamanımım olmayacak bu yüzden sorun varsa şimdi sor. | Open Subtitles | أناأطلبمساعدتك, لكن لا يمكننى أن أحملك بالإستمرار دون هناك ولم أقم بأي حيز للمناقشة لذا إذا كان لديك أي أسئلة .. |
tartışmak ve ortak sonuca varmak için iki dakikaları vardı. | TED | وتم منحهم دقيقتان للمناقشة ومحاولة الوصول إلى توافق في الآراء. |
Çok net değil; bazı kısımları da tartışmaya açık; ama bazı tarihçilere göre, Roma oyunu Paganica'ya dayanırmış tarihi. | Open Subtitles | إنه لَيس واضحاً جملةً أمر يؤول للمناقشة لكن بعض المؤرخين ادعوا أنه يرجع عهدها |
Bayanlar ve baylar konuşmacılarımız sunumlarını yaptıktan sonra tartışmaya çok vaktimiz olacak. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي سيكون لدينا الكثير من الوقت للمناقشة بعد أن يقدم خطباءنا كلمتهم |
Bunun tartışmaya açık olduğunu düşünmen çok tatlı. | Open Subtitles | في الحقيقة، إنهُ لأمرٌ رائع أنكِ تظنّي أن هذا قابِلٌ للمناقشة |
Bu konu tartışmaya açık değil, Teğmen. | Open Subtitles | هذا أمر ليس للمناقشة أيها الملازم أول |
Ayrıca bunu Tartışacak vaktim de yok. | Open Subtitles | . مع احترامي , لكن لا أملك الوقت للمناقشة |
Gitmeliyiz. Tartışacak zaman yok. | Open Subtitles | يجب أن نذهب , لا يوجد أي وقت للمناقشة |
- Velayet kararı verildi. Tartışacak bir şey yok. | Open Subtitles | - بالحجز يتم التوصل الى الحل , لا يوجد شيء أكثر للمناقشة. |
Bir kaç tane tartışma konusu ayarladım. Seninle birlikte üzerinden geçelim mi? | Open Subtitles | لذا أعددتُ مواضيع للمناقشة هل بالإمكان أن أديرهم عليك |
Şu an tartışma havamda değilim. Sen. Sen kalıyorsun. | Open Subtitles | انا لست في مزاج للمناقشة انت , انت ابقي |
Aslında diğer etkinlikleri tartışmak için bir etkinlikti. | Open Subtitles | لقد كان حدثاً للمناقشة والتخطيط للأحداث الأخرى |
Kral, bunun uygun ve mükemmel bir konu olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | الملك وجدها الأكثر عملية وموضوع ممتاز للمناقشة |
Erişebilirlik konusu etrafında büyük bir istişare oluştu, bu konuda geçekten çok heyecanlıyız. | TED | و ثوران كبير للمناقشة حول امكانية الوصول، و نحن متحمسون جداً لذلك |
Burada bazı şeyler değişti. Gün boyu konuşma seanslarımız var. | Open Subtitles | لقد تغيرت الأوضاع هنا , لدينا دورات للمناقشة طوال اليوم |
Konuşacak çok şey var. Ve zaman çok kısıtlı. | Open Subtitles | توجد أمور كثيرة للمناقشة فى وقت صغير جدا |
Bu konu müzakereye açık değil. | Open Subtitles | ليس هذا مطروح للمناقشة |
tartışmanın sonucu da Olympus'un doğru yönde yönetilmesine imkan sağlayacak. | Open Subtitles | و القرار النهائي للمناقشة هو الوحيد القادر علي قيادة اولمبيس الي الاتجاة الصحيح للتطور المستقبلي |
Sana bunun pazarlığa tabi olmadığını söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتكِ ان هذا الأمر غير قابل للمناقشة |