"للمواصلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • için
        
    Bu olduğunda ya devam etmek için bir sebep buluyorsun ya da bulmuyorsun. Open Subtitles عندما يحدث هذا، فإما أن تجد سبباً للمواصلة أو لن تفعل
    Yönetim kurulunun zorunda tuttuğu tedavimi sürdürmek için başka bir terapist buldum. Open Subtitles لقد تعاقدت مع معالج أخرى للمواصلة العلاج بتكاليف المجلس
    Şu anda devam etmek için yeterli kanıt yok. Open Subtitles أعتقد أنّه لا توجد أدلة كافية للمواصلة في هذا الوقت.
    Onun bıraktığı yerden devam etmek için gönüllü olduğumu söylemeye geldim. Open Subtitles أنا هنا لأقول أنني على استعداد للمواصلة من حيث توقف
    Yarışın dışında kalacağım. Düz bir çizgide gidebilmek için direksiyonla uğraşacağım. Open Subtitles يجب ان اتشبث بالمقود قليلاً للمواصلة بالطريق
    Bu deneyi en kısa sürede insanlar üstünde uygulayabilmek için kurulun onayını rica ediyoruz. Open Subtitles نطلب وبكل إحترام موافقتكم للمواصلة... . في العمل لخدمة البشرية
    Bay Vail, ilk tanığınızı çağırmak için hazır mısınız? Open Subtitles سيد "فيل" هل أنتَ مستعد للمواصلة مع شاهدك الأول ؟
    Bir tahta bacağın veya elin için bir kancan varsa belki yaşamını basitçe sürdürmeni sağlar hayata karşı yetersizliklerinle birlikte cesaretle yüzleşirsin. Open Subtitles إذا عندك رجل خشبية أو خطّافات للأيدي، تعرف، لربّما هو كافي للمواصلة معيشة ببساطة - تعرف، بشكل شجاع مواجهة حياة بعجزك.
    Ama farklı bir açıdan bakarsan senin hayali radyon yine de birkaç gün daha devam etmem için bir sebep oldu. Open Subtitles لكن عندما تنظر لها بطريقة مختلفه ...مذياعك الخيالي أعطاني سبب ...للمواصلة بضعه ايام جديده ..
    Ama bizim eski yaşamımız, şehirde bir villa tutmak ve eğlence için önceki gibi cömertliğinizi kabul edemem. Open Subtitles لكن حياتنا القديمة , ببيت المدينة .... للمواصلة والتسلية في
    Ayrıca çocukların karşılaştıkları zorlukları çözebilmek için topluluklar ve bölgesel kaymakamlıklar ile birlikte çalışıyorlar; çocuk evliliklerinin önlenmesi veya iptal edilmesi, evlerinde açlık veya zorluk yaşayan çocukları yerel destekle bir araya getirmek ve etütler düzenlemek buna dahil. Böylece eğitimlerinde geri kalmış olan çocuklar destek alabilir ve arayı kapatabilir. TED كما أنهن يعملن مع مجتمعات وحكومات المقاطعات لمواجهة التحديات التي يواجهها الأطفال، يتضمن منع أو إلغاء زواج الأطفال، التواصل مع الأطفال الذين يواجهون الجوع أو المشقة في المنزل بوساطة دعم محلي، أو مجموعات استرشادية حتى الأطفال الذين قد يكونون متخلفين في دراساتهم يمكن أن يحصلوا علي دعم للمواصلة.
    Ve hepsinden önemlisi, bu ansiklopedi yeni nesil biyologlara başlamış arayışları için ilham verebilir-- ki benim için bu 60 yıl önce başlamıştı: Yaşamı aramak, onu anlamak ve nihayet - ve hepsinden ötesi - onu korumak. TED والأهم من ذلك كله، يمكنها أن تلهم الجيل الجديد من علماء الأحياء للمواصلة في السعي الذي بدأ، بالنسبة لي شخصياً، قبل 60 عاماً: للبحث عن حياة، لفهمها وفي النهاية -- فوق كل هذا -- للحفاظ عليها.
    Matt sadece geçinmek için uyuşturucuya bulaştı. Open Subtitles مات ) تعامل مع المخدرات ) فقط للمواصلة
    Davayı daha fazla muhakeme edebilmek için daha fazla süre talebinde bulundum ve bunu yaparken de, programımı birkaç haftaya göre düzenlemek durumundaydım çünkü Teksas, Vidor'da tam olarak ne zaman bulunacağımı belirlemem gerekliydi. Open Subtitles هيَّأت طلباً رسمياً للمواصلة لحصول على المزيد من الوقت لتجربة القضية... وبفعلي هذا اضطررتُ أن أرسم جدولي لعدة أسابيع... لأرى في أي وقت بالضبط سأكون في (فايدور), (تكساس).
    Kalanı için geri dönerim. Open Subtitles سأعود للمواصلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more