Komite anlaşmayı onaylamak için haftaya toplanacak, büyük bir olasılıkla ben de oyları toplayacağım, aksi için bir gösterge yok. | Open Subtitles | ستجتمع اللجنة الاسبوع المقبل للموافقة على العقد ، وأعتقد أنني أستطيع الحصول على الاصوات. أنا لا أرى أية معارضة حقيقية. |
Kabletown yönetim kurulu NBC'yi almayı onaylamak için bu hafta toplanıyorlar ve Jack bizim kar ediyormuş gibi gözükebilmemiz için elinden geleni yapıyor. | Open Subtitles | سيجتمع مجلس كايبتل تاون هذا الاسبوع NBC للموافقة على شراء انه يفعل كل مايستطيع ليجعلنا نبدو مناسبين |
farkına vardıktan sonra, şemalara dahil oldu... yasaklı alanlarda gökdelen yapımını onaylamak için... okul yemeklerini karşılayan şirketler için... ve bundan sonra. | Open Subtitles | عندما لاحظ، كان مشترك في المخططات... للموافقة على بناء ناطحة سحاب في المناطق المحظورة... لتفضيل الشركات في السعي لتوفير الوجبات المدرسية... |
Birleşme törenimize ev sahipliği yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً للموافقة على إستضافة مراسم إتحادنا |
- İfadenizin alınmasını kabul ettiğiniz için teşekkür ederim, Bay Francis. | Open Subtitles | -وشكراً لك سيد فرانسيس للموافقة على الإدلاء بإفادتك. |
Bu toplantıyı kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لك للموافقة على هذا الاجتماع |
- Amelia, bu röportajı kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | - أميليا، شكرا لك للموافقة على إجراء هذه المقابلة. |
Yardım etmeyi kabul ettiğiniz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً للموافقة على مساعدتنا. |