Yalnızlık için yeterli kapasitemiz yoksa, endişemizi azaltmak ve hayatta olduğumuzu hissetmek için diğer insanlara yöneliriz. | TED | عندما لا نمتلك القدرة على العزلة، نلجأ للناس الآخرين لنقلل من قلقنا أو من أجل الشعور بأننا أحياء. |
Bu şeyleri diğer insanlara yapmam ve onlardan da aynı şeyi beklerim. | Open Subtitles | ولا أقبل أن تحدث هذه الأشياء للناس الآخرين وأطلب المعاملة بالمثل |
Sanki mutluluğun anahtarı sizdeymiş gibi diğer insanlara ne yapmaları gerektiğini söylüyorsunuz. | Open Subtitles | تعتقدي أنكٍ يمكنك أن تقولي للناس الآخرين وكأن لديك مفاتيح السعادة |
Biz de sadece diğer insanların yaptıkları şeyleri yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | هناك شيء وحيد أشياء نفعلها وماذا تفعل هذه الأشياء للناس الآخرين |
Ama diğer insanların hislerini anlamak zayıf noktan. | Open Subtitles | لكن فهم كيف يمكن للناس الآخرين يشعرون، هذا هو نقطة ضعف بالنسبة لك. |
Ben de diğer insanların intikamını almaya başladım. | Open Subtitles | لذلك بدأت أنتقم للناس الآخرين |
Bence seçenekler şu üçü: Bizim yenilenebilir kaynaklarımız ve bunun için ülke büyüklüğünde bir alan gerektiğini anlamak. diğer insanların yenilenebilir kaynakları. Böylece, diyagramın sol üst tarafındaki insanlarla kibarca konuşup şöyle diyebiliriz: "Arka bahçemizde yenilenebilir enerji istemiyoruz, ama lütfen sizin yerinize koyabilir miyiz?" | TED | حسناً الخيارات هي، سأقول أنهم ثلاثة الطاقة المتجددة وإدراك أنها تحتاج جزء من حجم البلد؛ المصادر المتجددة للناس الآخرين لذا يجب أن نرجع ونتحدث بلطف للناس الآخرين الموجودين في الناحية اليسرى من الرسم وسنقول "امم، نحن لا نريد وضع مصادر الطاقة المتجددة في فناءنا الخلفي ولكن، رجاءاً هل نستطيع وضعها في فناءكم؟" |