"للوداع" - Translation from Arabic to Turkish

    • veda etmek için
        
    • elveda
        
    • Veda etmeye
        
    • veda etmenin
        
    • hoşça kal demeye
        
    • Vedalaşmaya
        
    • vedalaşmayı
        
    • Hoşçakal demeye
        
    • vedalaşmak için
        
    Sonra, bunun veda etmek için harika bir yol olduğunu söyledi. Open Subtitles و بعد ذلك قالت ، بأن هذا كان أفضل طريقة للوداع
    O gece şehri sonsuza kadar terk edecekti veda etmek için geldi. Open Subtitles كانت ستغادر تلك الليلة للأبد، فأتت هنا. أتت للوداع.
    Böceğin eline geçerse, Arquille'lilere elveda de. Open Subtitles اذا اقتربت الحشرة منها ولو قليلاً, قبّل الأركويليانيون للوداع.
    Ama henüz Veda etmeye hazır değilim. Open Subtitles لكني لست مستعدًا للوداع حتى الآن
    En eski arkadaşın tamamen gidecekse veda etmenin bir yolu yoktur. Open Subtitles حين يتركك أقدم أصدقائك للأبد، لا توجد طريقة ملائمة للوداع
    Sadece hoşça kal demeye vaktin var. Open Subtitles انت حقاً لايوجد لديك وقت الا للوداع
    Vedalaşmaya zaman yok. Open Subtitles لا وقت للوداع...
    Son vedalaşmayı asansör geldiğinde yapalım. Open Subtitles البادرة الأخيرة للوداع لنفعلها أمام المصعد
    Hoşçakal demeye vakit yok. Open Subtitles لا يوجد وقت للوداع.
    Sonra, bunun veda etmek için harika bir yol olduğunu söyledi. Open Subtitles ثم قالت: إنها أفضل طريقة للوداع
    Bu, veda etmek için harika bir yoldu. Open Subtitles لقد كانت أفضل طريقة للوداع
    Bu, veda etmek için harika bir yoldu. Open Subtitles لقد كانت أفضل طريقة للوداع
    veda etmek için iyi bir yol olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعرف أن هذه طريقة سيئة للوداع
    Uyarı istersin sanmıştım. İş oraya varırsa da bir elveda deme şansı. Open Subtitles ظننت أنكِ ترغبين في تحذير فرصة للوداع إن وصل الأمر لذلك
    Bence bana şimdi elveda öpücüğü vermen lazım yoksa hayatın boyunca pişmanlık duyabilirsin. Open Subtitles أعتقد بانه يجب أن تقبلني للوداع أو ربما ستندم على ذلك لبقية حياتك ماذا عنك ؟
    elveda diyememe şansının olmaması nasıl bir şeydir düşünemiyorum bile. Open Subtitles يمكنني تصوُّر كيف ... يبدو ذلك أن لا تحظي بفرصة للوداع
    Veda etmeye geldim. Open Subtitles فكرت ان أتي للوداع
    Veda etmeye geldim. Open Subtitles لقد أتيت للوداع
    Belki sevişmek, gerçekten de veda etmenin harika bir yoluydu. Open Subtitles ... ممكن أن يكون نومكما هي أفضل طريقة للوداع
    Köylüler hoşça kal demeye gelmiş. Open Subtitles القرويون أتوا للوداع.
    Evet, gidip vedalaşmayı düşünüyorum. Open Subtitles نعم، كنت ذاهبة للوداع
    Hoşçakal demeye mi geldin? Open Subtitles هل جئت للوداع ؟
    Ama beni en çok üzen vedalaşmak için fırsat bulamamak, olmuştur. Open Subtitles ...لكن دائماً أكثر ما يؤلم ألا توجد لحظة للوداع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more