"للوقت الراهن ♪" - Translation from Arabic to Turkish

    • Şimdilik
        
    CID'den istediğin iki kişiyi alabilirsin Şimdilik. Open Subtitles إختر فردين من وحدة التحقيقات للوقت الراهن
    Dinle, Şimdilik evden çıkma ne olursa olsun. Open Subtitles اسمعي, للوقت الراهن, ابقي في المنزل, مهما كان
    Evet, eminim ağrı kesici etkisini kaybedince sinirli olacağım ama Şimdilik, sorun yok. Open Subtitles متأكّد من أنّه عندما يزول تأثير المسكّن، سأغضب -ولكنّنا على وفاق للوقت الراهن
    Şimdilik, kalabalık ve halka açık bir yerden daha güvenli bir yer yok, ve Başkanım, bu seferlik çocuklarımızın gerçekten nerede olduğunu biliyoruz. Open Subtitles للوقت الراهن , لايوجد مكان أكثر أمنّاً من مكان عام مُكتظ بالأناس. و لمرّة , أيُّها العُمدة ، نعلم مكان تواجد أطفالنا.
    Bu misafirin ortaya çıkmasından ötürü teslimatı Şimdilik askıya alıyorum. Open Subtitles على أي حال، في ضوء ظهوره المفاجىء إني أوقف تسليم القصبات للوقت الراهن
    Şehrin hemen dışında bir çiftlik evinde kalıyoruz. - Şimdilik yetiyor. Open Subtitles لقدّ إتخذنا مسكناً من مزرعة خارج البلدة ، ستكون كافية للوقت الراهن.
    - Önünde sonunda gideceğiz. Ama Şimdilik göze batmamalıyız. Open Subtitles هذا سيكون فى النهاية ، لكن للوقت الراهن علينا الأبتعاد عن الأضواء.
    Ama Şimdilik, ...bu kadarı elimizden geliyor. Open Subtitles ولكن للوقت الراهن إنه أفضل ما يمكننا فعله
    Vance'i uçakla gazetenin şefini alması için yolladım adamı Şimdilik oyalayabileceğini düşünüyor. Open Subtitles ليحاول اقناعهم يظن انه بإمكانه تعطيل نشر القصة للوقت الراهن
    Ama Şimdilik arkasında bir iz bırakmadan kaybolmuşa benziyor. Open Subtitles لكن للوقت الراهن يبدو أنها تبخرت بدون أثر.
    Ben, Şimdilik adını vermeyeceğim bir ülkeden havacılık hayranı olan bir grup için çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعمل لمجموعة أجنبيّة نشيطة من صانعي الطائرات من أمّة ستظلّ بدون اسم للوقت الراهن.
    Bu Şimdilik seni idare eder bebek doğduktan sonra daha fazla getirebilirim. Open Subtitles هذا سيكفيك للوقت الراهن وبعد مولد الطفل سأجلب المزيد.
    Şimdilik dikkatli davran ve yakından incele. Open Subtitles حسنًا, للوقت الراهن, فقط حاذر لخطواتك وراقب عن كثب.
    İçişleri bakanlığı Şimdilik birkaç bölük gönderdi. Open Subtitles وزارة الداخليه أرسلت عدد قليل من القوات للوقت الراهن
    Şimdilik yarım kalmış mali işlerinize yetecek kadar. Open Subtitles مبلغ يكفي لسداد التزاماتك المالية المستحقة للوقت الراهن
    Şimdilik işleri ağırdan almak istiyorum. Open Subtitles أرغب في التواري عن الأنظار فقط للوقت الراهن
    İnsanlara zarar verme günlerin bitti. En azından Şimdilik. Open Subtitles أيام شطرك للبشر قد ولّت، أقلها للوقت الراهن.
    Onların yolundan oynamalıyız. Şimdilik. Open Subtitles يجب علينا اللعب بطريقتهم، فقط للوقت الراهن
    - Sağol doktor. - Şimdilik ihtiyacımız olan bu. Open Subtitles شكرًا، أيها الطبيب هذا كل ما نحتاجه للوقت الراهن
    Elbette sadece Şimdilik. - Sanmıştım ki... Open Subtitles نحن بحاجة إلى عزلك، فقط للوقت الراهن ـ لقد فهمت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more