Demek istediğim şey, doğru zamanı beklemeliyiz. | Open Subtitles | كلّ ما اقوله، هو أنّ علينا الإنتظار للوقت المناسب. |
Gordon'a söylemek için doğru zamanı bekliyordum ama sonra... | Open Subtitles | وانا كنت انتظر للوقت المناسب لأخبر جوردن لكن ثم |
Ateş eden burada doğru zamanı beklemiş. | Open Subtitles | أجل القاتل إنتظر هنا للوقت المناسب |
Doğru zaman için beklettiğim birkaç şişe vardı. | Open Subtitles | حصلت على زوجين من العبوات لقد كنت احتفظ بهم للوقت المناسب |
Sadece Doğru zaman için bekliyorum. | Open Subtitles | انا فقط انتظر للوقت المناسب |
Yalnızca doğru zamanı beklemeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكن علي الانتظار للوقت المناسب |
- doğru zamanı bekliyorduk. | Open Subtitles | كنا ننتظر للوقت المناسب |