Bu arada binbaşı Japonya'ya 3 gün önce döndüğünü söylüyor. | Open Subtitles | بالمناسبة ، هي تقول أنها عادت لليابان قبل ثلاثة أسابيع |
Ama gerçekten de MİLLİ EGEMENLİK Japonya'ya iyi geliyor. | TED | لكن حقا ، حقا السيادة كانت جيدة بالنسبة لليابان. |
- Eserlerim Japonya'ya mı gidiyor? | Open Subtitles | نعلم أن بعض القطع ستذهب لليابان هل هي لك ؟ |
Bu heyecan verici. Japonya'ya gittin, bir kadın uydurdun. | Open Subtitles | ذلك مثير لقد ذهبت لليابان و اخترعت إمرأة |
Yalaka Japon yandaşlarının lideri olan Kang In-guk ikinci hedefimiz. | Open Subtitles | كانغ أن جوك، تابعا المواليه الرائدة لليابان هو هدفنا الثاني |
Japonya'ya son saldırının ne kadar çetin ve kanlı olabileceğinin belirtisiydi. | Open Subtitles | وكانت ذات دلالة مسبّقة لإدراك مدى الصعوبة والدموية التي قد يكون عليها الغزو النهائي لليابان |
Ardından işi bıraktım, Japonya'ya gittim Budist oldum, falan, filan. | Open Subtitles | ثم تركت الوظيفة وذهبت لليابان واعتنقت البوذية |
İngiltere, Amerika'nın tüm itirazlarına rağmen Pasifik'te Japonya'ya inisiyatif vermişti. | Open Subtitles | ما أثار حنق أمريكا هو تقوية بريطانيا لليابان في المحيط الهادئ |
Takitani Şozaburo 1946 baharında Japonya'ya bir deri bir kemik halde döndü. | Open Subtitles | تاكيتاني شوزابورو عاد لليابان بجسد هزيل جداً .في ربيع 1946 |
Çünkü göğsünde o amblemi taşıyan her Bahriyeli bizi buradan çıkartıp, muhteşem bir şekilde işi bitirmek için Japonya'ya götürmek ister ki bu sayede yarın öbür gün çocuklarına İmparator'u tek başlarına esir aldıklarını göğüslerini gere gere anlatabilsinler. | Open Subtitles | ونحن سنقوم بعملنا هنا واذهب لليابان للعمل الرئيسي اخبره اننا سنفعله بانفسنا |
Çünkü göğsünde o amblemi taşıyan her Bahriyeli bizi buradan çıkartıp, muhteşem bir şekilde işi bitirmek için Japonya'ya götürmek ister ki bu sayede yarın öbür gün çocuklarına İmparator'u tek başlarına esir aldıklarını göğüslerini gere gere anlatabilsinler. | Open Subtitles | ونحن سنقوم بعملنا هنا واذهب لليابان للعمل الرئيسي اخبره اننا سنفعله بانفسنا |
Japonya'ya dönmelisin ve bir daha görüşmemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن تعود لليابان ولن نرى بعضا مرة أخرى |
Amerika Birlesik Devletleri buna, Japonya'ya petrol arzini keserek ve Japon varliklarini dondurarak misillemede bulunmustu. | Open Subtitles | ردت الولايات المتحده بأيقاف تزويدها لليابان بالنفط وتجميد الاصول اليابانيه |
Bana buna benzer bir şey vermişti Japonya'ya taşındığımız gün. | Open Subtitles | .... اعطانى واحدا مثل هذا اليوم الذى انتقلنا فيه لليابان |
Hollywood yönetmeni de Japonya'ya gitti. | Open Subtitles | ولكن يبدو أن ذلك المخرج الهوليودي ذهب لليابان |
Evet efendim. Belgeyi taratıp Japonya'ya gönderdik. | Open Subtitles | نعم سيدتي مسحنا الوثيقة وارسلناها لليابان |
Onun için sevinmem gerekir ama ben kalkmış sırf ondan uzaklaşabilmek için Japonya'ya gidiyorum. | Open Subtitles | يجب أن أكون سعيدة من أجله ورغمهذا،هاأناذا، أنتقل لليابان فقط حتى أبتعد عنه |
Balikçi olsak, tuna baligi tutsak ve Japonya'ya tasinsak? | Open Subtitles | ما رأيك بأن نصبح صائدي تونا وننتقل لليابان ؟ |
Savaş alanı Japon teşhir salonu gibi. | Open Subtitles | مع ذلك، هذه المنطقة تعتبر ساحة المعركة لليابان |
Tabii Pearl Harbor'ın ertesi günü Japonlara teslim olan tek Amerikan şehri olmanın dışında. | Open Subtitles | إضافة إلي كوننا البلدة الوحيدة في الولايات المتحدة التي استسلمت لليابان أول يوم بعد بيرل هاربر ؟ |
Karakoldan kaçmayıp Japonya için casusluk yapmayı kabul etseydin. | Open Subtitles | ماذا لو لم تهرب من مركز الشرطة لكنك وافقت على أن تصبح جاسوسا لليابان ؟ |
Bu Japonya'nın eski başbakanının oğlu olsa bile. | Open Subtitles | حتى لو أنه ابن رئيس الوزراء السابق لليابان |
IWC'ye üye olmaları ve Japonya lehine oy vermeleri için, koşulsuz bir şekilde destek teklif ediyorlar. | Open Subtitles | يقدموا إليهم ما يقتضيه الأمر في البداية لحملهم على الانضمام إلى الوكالة الدولية وعندما يصلوا هناك، أن يصوّتوا لليابان |