Sadece bir gece için. Önümüzdeki haftaya yeni biri için eleme yaparız. | Open Subtitles | لليلة واحدة فقط , يمكننا القيام بتجربة أداء خلال عطلة نهاية الأسبوع |
bir gece olsun ilgi odağı olmamaya katlanamıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتعامل كونك لست مركز الإهتمام لليلة واحدة. |
Bu kupayı öylesine çok istedim ki, bir geceliğine katlanabilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | أردت تلك الجائزة بشدة ، ظننت اننا نستطيع الاتفاق لليلة واحدة فقط |
Amy'den her zaman senin ufaklığı bir geceliğine dışarı çıkarmak için izin isteyebilirsin. | Open Subtitles | عزيزي تقدر ان تطلب من ايمي ان تترك خصيتيك الصغيرتين لوحدها لليلة واحدة |
Evet dostum. Kanlı canlı, ve sadece tek gecelik gösteri, sen? | Open Subtitles | أجل يا صاح، بشحمي ولحمي، لليلة واحدة لا غير، ماذا عنك؟ |
Sanırım bir gecelik yeterince hikaye duyduk. | Open Subtitles | هل تعرف؟ أعتقد أن لدينا قصص ما تكفى لليلة واحدة |
Senden bir gece baba gibi davranmanı istedim ama bunu bile yapamadın. | Open Subtitles | طلبتُ منك أن تتصرف كأب لليلة واحدة و لم تستطيع القيام ذلك. |
Bana arkadaşınla bir gece ayarla, ben de memnuniyetle daireden gideyim. | Open Subtitles | إن أمكنك جمعي لليلة واحدة مع صديقتكِ، سأترك الشّقة بكلّ سرور. |
bir gece benim odamda yerde yattı ve rehabilitasyon Nazileri beni atıyor. | Open Subtitles | لقد نامت على أرض غرفتي لليلة واحدة فقامت إدارة اعادة التأهيل بطردي |
ABD'nin her tarafında, ilk buluşmalarında tecavüze uğrayan veya en iyi arkadaşlarınca bir gece uyuşturucu verilip ırzına geçilen kızlarla tanıştım. | TED | كنت مع بنات عبر كل أمريكا اللاتي تعرضن للإغتصاب أو تم إغتصابهن بواسطة أعزّ الأصدقاء عندما تم تخديرهن لليلة واحدة. |
Her neyse, vakit de epey geç oldu. bir gece daha beklemenin sakıncası yok. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت , بأية حال لا ضرر من الأنتظار لليلة واحدة |
John, haftada sadece bir gece avukat olmayı bırakamaz mısın? | Open Subtitles | هل تستطيع يا جون أن تكف عن لعب دور المحامي لليلة واحدة في الأسبوع ؟ |
O yıl her 2 ayda bir geceliğine kasabaya gelirlerdi ve bir gün sonra buhar olup uçarlardı. | TED | كانوا يأتون إلى بلدتي لليلة واحدة كل شهرين ذاك العام، وبعدها فجأة يرحلون بحلول اليوم التالي. |
bir geceliğine bile olsa burada kalmak ölümcül olabilir. | Open Subtitles | البقاء هنا، حتى لليلة واحدة قد يكون مميتا، صدقني. |
Kokusundan iğrendiğini biliyorum ama lütfen, ...bir geceliğine dayanamaz mısın? | Open Subtitles | أنا أعلم أن ذلك بسبب أنه نتن لكن يجب أن تعطيه فقط لليلة واحدة |
Parayı, bazı sert adamlardan bir geceliğine ödünç aldık. | Open Subtitles | اقترضنا المال من المجرمين الكبار لليلة واحدة. |
Sadece bir geceliğine zincir vinç bizim. | Open Subtitles | السلسلة الرافعة ستكون لدينا لليلة واحدة فقط. |
tek gecelik bir ilişki yaşadınız ve herkes bundan memnun. | Open Subtitles | علاقة لليلة واحدة وبدون إرتباط حيث لا أحد يشعر بالأذى |
tek gecelik uykusuzluk amiloid beta birikmesine yol açar. | TED | إن عوز النوم لليلة واحدة يؤدي إلى زيادة بنسبة أميلويد بيتا. |
O geceden sonra, rastgele cinsel ilişkide bulunan kadınlar birbirlerine, bir gecelik ilişkinin gerçek bir ilişkiye dönmesi hikayesini anlattılar. | Open Subtitles | من تلك الليلة على، النساء منحل في كل مكان... ... ونقول للحكاية لليلة واحدة تقف... ... التي تحولت الى علاقة. |
Pekâlâ. Bunu düşündüm ve bir gecelik ilişkiyi kabul edemem. | Open Subtitles | بصى بقى, أنا فكرت فى الموضوع ومش قابلة انى أكون حبيبة كده لليلة واحدة |
bir geceye yetecek ölçüde eğlendim. | Open Subtitles | حسناً، أعتقد أنني قد حظيت بما يكفي من المتعة لليلة واحدة. |
Senden tek istediğim Bu gece gelecek olan insanlara nazik davranman. | Open Subtitles | أنظر، كل ما أطلبه هو أن ندعو بعض الناس للبيت لليلة واحدة وأن تكون لطيفاً معهم |
Bak, tüm bu kötü şeyleri unutamaz mıyız, sadece Bu gecelik ve biraz eğlenemez miyiz? | Open Subtitles | إستمع, ألا يمكننا فقط نسيان كل تلك الأشياء السيئة لليلة واحدة ؟ و تحاول أن تمرح قليلا ؟ |
Sonuçta seni bir gecedir tanıyorum ve sonra ben bir randevu kızıyım ve... | Open Subtitles | .. بعد معرفتك لليلة واحدة وكوني بغي بالتليفون |