22 Temmuz 1942'de Varşova'dan gelen ilk Yahudi konvoyunu hatırlıyor mu? | Open Subtitles | هل يتذكر أول قافلة لليهود من وارسو؟ في 22 يوليو 1942؟ |
Masanın ucundaki yaşlı bayan bildik bir Yahudi düşmanı. | Open Subtitles | والسيدة العجوز في مؤخرة المائدة كارهة لليهود تقليديه |
Bu güzel kapı, kadınlar avlusuna açılıyor, sadece Yahudiler girebilir. | Open Subtitles | البوابة الجميلة تؤدي الى بلاط من النساء وهو لليهود فقط |
Yahudiler'in buna inanmadığını söylüyor. | Open Subtitles | الناس أشاروا لليهود لينبهوهم؟ يقول ان اليهود لم يصدقوا |
Yahudilere Krakow'a gelebileceklerini söyledi. | Open Subtitles | قالوا لليهود: لا يمكنكم الحضور الى كراكو |
Aniden kendimi, Yahudilerin kaçmalarına yardım eden görünmez bir çarkın içinde bulmuştum. | Open Subtitles | كل ما على فعله هو التواجد بين مجموعه يشتبه فى إيوائها لليهود |
...sonra da Dr. Stuckart'ın Yahudileri sevdiği yanlış kanısından kurtulun. | Open Subtitles | التخلي عن سوء فهمك أن الدكتور ستاكارت لديه المودة لليهود. |
Sobibor'un Yahudi kitle katliamlarının merkezi olacağından haberi yokmuş. | Open Subtitles | لم يكن ليعرف ان معسكر زوبيبور.. هو مكان الابادة الجماعي لليهود |
Muhammed Yahudi ve Hıristiyanları için Kutsal Kitab'ın çok önemli olduğunun farkındaydı. | Open Subtitles | محمد ادرك مدى الاهمية للمخطوطات المقدسة لليهود والمسيحيون |
Hiç bir krallık Yahudi Kral Solomon'un krallığı kadar yüce değildi. | Open Subtitles | لم توجدا أبداً مملكة ضخمة سوى لليهود مع الملك سليمان |
Yahudi karşıtı kararnameler alelacele çıkarıldı. | Open Subtitles | الاحكام القضائية المعادية لليهود تتالت بتعاقب سريع |
Sanıyorum ki Yahudiler'in kusursuz bir gizli servisi vardı. | Open Subtitles | افترض ان لليهود جواسيسهم الجيدين في تقصي الاخبار |
Yahudiler artık iş sahibi olamıyorlar. - Burası da onun için tasfiye ediliyor. | Open Subtitles | لم يعد لليهود اي استثمارات لهذا السبب وجد التفتيش القضائي |
Lanet Yahudiler. Hep kendilerini düşünürler. | Open Subtitles | تبا لليهود دائما ينظرون لأنفسهم ولا ينظرون للمتدربين |
Yahudilere sarı yıldızlar, muhaliflere kırmızı üçgen ve suçlulara yeşil... | Open Subtitles | لليهود نجمة صفراء السياسيون مثلث أحمر وللمجرمين أخضر |
Kan ve barut kokusu dolu havada özel konuşmalarında Yahudilere karşı olan büyük nefretinden sık sık söz ediyordu. | Open Subtitles | في هذا الجوّ من رغبة الدمّ والدمار كان يظهر أيضاً بشكل خاص كراهيته الأبديّة لليهود |
Yahudilere göre Tanrı tüm meleklerini bir işaretle damgalamış. | Open Subtitles | طبقاً لليهود القدام،الله علم ملائكتُه بمثل هذه العلامات. |
Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat'a bakıyorum, en uzun bölüm Şabat'la ilgili. | TED | حين أنظر إلى الكتاب المقدس لليهود وهو التوراة فصله المطول، كان عن السبت. |
Ayrılıkçılar, Yahudilerin süpürüldüğü gibi, Tanrı eliyle süpürülmelidir. | Open Subtitles | الجنوبيون لابد ان تمسحهم يد الله كما حدث لليهود من قبل |
Bugün,Yahudilerin tapınak dağına girmesine müsade edilmiyor. | Open Subtitles | واليوم, ليس مسموحا لليهود بالصعود إلى جبل المعبد |
Yunanistan, Macaristan ve Korfu Yahudileri 10, 12 gün yollarda açlık çeken günlerce susuz kalan, susuzluktan ölenlerin olduğu grup geldiğinde yarı çıldırmış haldeydi. | Open Subtitles | بالنسبة لليهود من اليونان أو هنغاريا أو كورفو الذين يقطعون 10 الى 12 بالتنقل بالقطار يتضورون |
Musevilerin böyle şarkı söyleyebildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنه يمكن لليهود أن يغنوا هكذا. |