Aradığını bulman için sana yardım edemeyecek olması çok yazık. | Open Subtitles | لمؤسف أنه لن يتمكن من مساعدتك للعثور على ماتبحث عنه |
Bu akşamki tek kişilik oyuna gelememen çok yazık. | Open Subtitles | لمؤسف أنّه لا يمكنك حضور مسرحيّة المرأة الليلة. |
İkinizin de burnunuzun dibindekini görememesi çok yazık. | Open Subtitles | لمؤسف أن أياً منكما لم يرى ما كان أمام عينيكما طوال الوقت |
Çok yazık oldu bence, ayık kalmak için o kadar uğraştı ama şimdi parçalanıp canlı canlı yenecek. | Open Subtitles | اتعلمون, إنه لمؤسف.. كل ذلك العمل لتقلع عن الخمر فقط ليتم تمزقيها وأكلها حية |
Ne yazık ki su kabuklularına alerjim var. | Open Subtitles | لمؤسف أنّني أعاني حساسية للصدف. |
Bunu bilemeyecek olmam çok yazık. | Open Subtitles | لمؤسف أنني لن أعرف أبداً معنى هذا |
Diğer yarının öyle düşünmemesi yazık. | Open Subtitles | لمؤسف أن نصفك الآخر كان لديه رأي مخالف |
- Çok yazık oldu, iyi adamdı. | Open Subtitles | أنهُ لمؤسف حقاً لقد كان شخصاً لطيفاً |