Bebek bakıcılığı yapacak zamanımız yok. Toplamamız gereken sığırlar var. | Open Subtitles | لا نملك وقت لمجالسة الصغار، عندنا ثيران طويلة القرن لنجدها |
Benim dağıtım yollarını koruyor olmam gerek, bebek bakıcılığı değil. | Open Subtitles | المفترض أن أقوم بحماية ممرات السفن و ليس لمجالسة الأطفال |
Ben hemen hemen yakaladı am Yani burada ama 10 dolar bebek bakıcılığı için bir saat şarj edin. | Open Subtitles | إذاً يبدو أنني عالقة هنا لكنني أقبض 10 دولارات في . الساعة لمجالسة الأطفال |
Buraya bebek bakıcılığı için geldiniz, beni korkutmaya değil. Yani sakıncası yoksa... | Open Subtitles | ولكنكِ هنا لمجالسة الطفل، و ليس لإفزاعي ، لذا ما لم يكن لديكِ مانع |
Ama bebeğe bakmaya geldin, beni korkutmaya değil. Yani sakıncası yoksa... | Open Subtitles | ولكنكِ هنا لمجالسة الطفل، و ليس لإفزاعي ، لذا ما لم يكن لديكِ مانع |
Büyükanneleri bebek bakıcılığı yapmaya uygun olacak mı? | Open Subtitles | هل تعتقدين ان جدته ستكون متوفرة لمجالسة الاطفال قليلا؟ |
Umarım ona bebek bakıcılığı yapman için, Baze ödeme yapıyordur. | Open Subtitles | أرجو أن يكون"بايز" يدفع لكِ المال لمجالسة هذا الوضيع |
veona bütün gece boyunca bebek bakıcılığı yapıcam. | Open Subtitles | و سأضطر لمجالسة هذا الشخص طوال الليل |
O bizim bebek bakıcılığı yapacağımıza güvenmedi.. | Open Subtitles | لم تثق بنا لمجالسة الأطفال |
Becky üzgünüm tatlım ama bunları ardımda bıraktım ve bebek bakıcılığı yapmaya geri dönemem. | Open Subtitles | (بيكي) أنا آسفة عزيزتي، لقد واصلت حياتي، ولا أستطيع العودة لمجالسة الصعاليك. |
Sue bir saat önce bebeğe bakmaya evime gelmiş olmalıydı. | Open Subtitles | من المفترض على سو أن تأتي الي بيتي قبل ساعة لمجالسة الطفل |
bebeğe bakmak için müsait. Kullanışlı bir durum. | Open Subtitles | إنها موجودة لمجالسة الطفل, و هذا بمتناول اليد |
Aslında sen evde kalıp bebeğe baksan ya. | Open Subtitles | أتعرف شيئًا ؟ "ربما عليكَ أنت أن تبقى لمجالسة "ليلي |