Bazı insanlar arkadaşça sohbet ya da yerel servislerle alakalı bilgi için | TED | بعض الناس يتصلون لمحادثة ودية ربما بعض المعلومات حول الخدمات المحلية |
Eğer canın konuşmak istiyorsa sohbet başlatacak bir konum var: | Open Subtitles | إذا كنت تشعرين انك تريدين التحدث إلى أحدهم لدي بداية لمحادثة لبقة |
Belki de benim yüzümden karamsarsındır. O yüzden sana arkadaşımla konuşma fırsatı. | Open Subtitles | لعلّي سبب تكدّرك، لذا ما رأيك أن أعطيك فرصة لمحادثة صديقتي هذه؟ |
Ama askerlerinizle konuşma şansınız oluyor ve neden orduya yazıldıklarını soruyorsunuz. | TED | ولكن تحصل على الفرصة لمحادثة الجنود، وسؤالهم لماذا قاموا بالتسجيل. |
Bana sarılırsan, giderim ve o şirin esmerle konuşmaya devam edersin. | Open Subtitles | أمسك بي , وبعدها سأذهب ويمكنك بعدها العودة لمحادثة السمراء الجميلة |
Bilgi vermek için birine bakmak, bir konuşmaya nasıl başlatmak gibidir. | Open Subtitles | وتبحثين عن شخص ما كي تعثرين على بداية لمحادثة. |
Sadece merak ediyorumda birazcık konuşmak için bir araya gelebiliriz. | Open Subtitles | كُنت أتسائل ما إذا كُنا نستطيع أن نتقابل لمحادثة صغيرة |
Sen git, aşkım. Kardeşimle konuşmam gerek. | Open Subtitles | اذهبي أنت يا حبّ، أحتاج لمحادثة أخي على انفراد. |
Başkan'la suç ortağının yaptığı bir konuşmanın kaydı. | Open Subtitles | إنه تسجيل لمحادثة بين الرئيس وأحد المتورطين |
Uzun bir sohbete ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعتقدُ أنّ كلينا بحاجة لمحادثة ساخنة و مطوّلة |
Şu an elinde bulunan, bir sohbet dökümünden mi okuyorsun? | Open Subtitles | أنت تقرأ بصوت عالٍ من نص لمحادثة لا تزال تجريها ؟ |
Sen canlı sohbet ortamı ayarlayabilirsin ama insanlar nasıI hisseder bunu bilemezsin | Open Subtitles | يمكنك الاعداد لمحادثة على الانترنت ولكنك لا تعرفين كيف يفكر الناس |
Bence, onunla konuşma zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت لمحادثة بيننا أنا و هو |
Bir konuşma için çok kısaydı. | Open Subtitles | حسنا ،، ذلك كان سريعا كثيرا بالنسبة لمحادثة |
Herhangi birimizin medyaya konuşmaya hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن أحدًا منّا كان مستعدًا لمحادثة وسائل الإعلام. |
Her neyse, müzakere hocanla konuşmaya gideceğim. | Open Subtitles | على أي حال ، سأذهب لمحادثة أستاذك |
Birkaç gün sonra da kendisi ile canlı bir şekilde konuşmak için davet aldım. İlk defa hiç tanımadığım ve bu kadar uzakta olan bu kızla tanıştım ancak bir o kadar da kendimi yakın hissettim. | TED | وبعد أيام قلائل دُعيتُ لمحادثة مباشرة معها، وللمرة الأولى وصلت لهذه الفتاة التي لم أقابلها، والتي كانت بعيدة جدًا، ومع كل ذلك فقد شعرت بالقرب منها. |
Patronunla konuşmak için oldukça sıradışı bir yol. | Open Subtitles | هذه حقاً طريقة غير معتادة لمحادثة رئيسك |
Diğerleriyle konuşmak için bir gün istiyorum. | Open Subtitles | إنما أطلب منك يومًا لمحادثة البقية |
Sen git, aşkım. Kardeşimle konuşmam gerek. | Open Subtitles | اذهبي أنت يا حبّ، أحتاج لمحادثة أخي على انفراد. |
Şu an erkek erkeğe konuşmanın zamanı mı bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان هذا هو الوقت المناسب لمحادثة وجهاً لوجه. |
İkimiz de birer beyefendiyiz mösyö. Savaştan yoruldum. Medeni bir sohbete açım. | Open Subtitles | كلانا محترم ياسيد، وإنّي مرهق من الحرب وتواق لمحادثة حضارية. |