Hadi ama, sivil insanları kurtarmaya çalıştığım için beni askeri mahkemeye çıkaramazlar. | Open Subtitles | لم يتمكنوا من تقديمي لمحاكمة عسكرية من اجل محاولة انقاذ حياة المدنيين |
Lord Gilbert'in topraklarındaki bir mahalle papazı, lordun askerleri tarafından yakalandı ve... derhal sivil mahkemeye çıkarıldı. | Open Subtitles | وهو متهم سابقـًا بإغواء فتاة شابة، اعتقله جنود إقطاعية اللورد، وزجوه لمحاكمة بالمحاكم المدنية |
Annemin duruşması için ön sıradan koltuk ayarladın, değil mi? | Open Subtitles | سنحصل على مقاعد أمامية لمحاكمة والدتي أليس كذلك؟ |
Sid, takvime bir bakıver de en kısa zamanda Bay Palmer'ın duruşması için... bir gün saptayalım. | Open Subtitles | "سيد"، تفقّدي الجدول وسنحدّد موعداً لمحاكمة السيد "بالمر" بأقرب وقت ممكن. |
Hemen mahkeme tarihi alırız. | Open Subtitles | نحن نتطلع لمحاكمة سريعة جدا. شهر أو شهرين على الأكثر. |
Gerçekten bu uzun ve politik dava süresince filonun... ..öylece oturup bekleyeceğini düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | أتعتقد حقاً ان الأسطول سيمكُث هادئاً, لمحاكمة طويلة دافعها سياسي |
Korkum yüzünden yargılanacak mıyım yani? | Open Subtitles | إذاً، أنا سأخضع لمحاكمة لِكَونيَ خائفاً؟ |
Biz gerçek katillerin, sahte katilin duruşmasına mı gitmemizi istiyorsun? | Open Subtitles | تريدينا نحن ، القاتلون الحقيقيون الذهاب لمحاكمة القتل الوهمية ؟ |
Suçluların avukatı olur, mahkemeye çıkarlar. | Open Subtitles | المجرمون يخضعون لمحاكمة و يحصلون على محامين |
İsterseniz döndüğümüzde beni askeri mahkemeye yollarsınız ama kendinizi öldürmenize yardım etmeyeceğim. | Open Subtitles | يمكنك ان تقدمني لمحاكمة عسكرية لكنني لن اساعدك علي قتلك لنفسك |
Ateş etmezsen seni askeri mahkemeye veririm. | Open Subtitles | سأحضرك لمحاكمة عسكرية أن لم تطلق النار عليه |
mahkemeye çıkarsan bunu duruşmada ortaya çıkaramam. | Open Subtitles | إذا وصلنا لمحاكمة لا يمكنني وضعه على منصة الشهود |
Babanın cinayet duruşması için tarih belli oldu. | Open Subtitles | لدينا موعد لمحاكمة والدكِ بجريمة القتل |
Ama cinayet duruşması için mi? | Open Subtitles | -أجل . -لكن لمحاكمة عن جريمة قتل؟ |
Farraldo duruşması için getirmişlerdir belki. | Open Subtitles | -لعلّهم جلبوه لمحاكمة (فرالدو ) |
Bugün Federal mahkeme'de avukatlar Margaret Keane'in Walter Keane ve Gannett Gazetesi'ne açtığı davada açılış konuşmalarını yapacak. | Open Subtitles | اليوم المحكمة الفيدرالية ستقدم اوراقها لمحاكمة مارغريت كين ضد والتر كين و جريدة جانيت |
Hükümetin askerî bir mahkeme planladığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أن الحكومة كانت تخطط لمحاكمة عسكرية. |
Askerin aklında manevi mahkeme yanılsaması yaratan bu canavar onun suçluluk duygusu ve pişmanlığını eşeleyip.. | Open Subtitles | يصنع هذا الوحش داخل عقل الجندي وهم لمحاكمة روحية |
Bayan Campo, 6 Mart gecesi yaşadıklarınız için Luis Roulet'ye dava açmak amacıyla bir avukatla iletişime geçtiniz mi? | Open Subtitles | هللجأتإلىمحامي.. لمحاكمة "لويس روليت" على الأحداث التي تمت ليلة 6 مارس؟ |
6 Mart gecesi olanlardan dolayı Louis'e dava açmakiçin hayır -bir avukatla konuştunuz mu? | Open Subtitles | لمحاكمة "لويس روليت" على الأحداث التي تمت ليلة 6 مارس؟ -لا , لم أفعل -هل تحدثت إلى محامي؟ |
Eğer hâlâ hayatta ise adil bir şekilde yargılanacak. | Open Subtitles | ،إن كان لايزال حياً فسوف يخضع لمحاكمة عادلة |
Loki, Asgard kanunlarıyla yargılanacak. | Open Subtitles | (لوكي) سيخضع لمحاكمة "الأسغارد". |
Anne,Alison'ın duruşmasına gideceğim. | Open Subtitles | امي، سأذهب لمحاكمة أليسون |