Ama politik nedenlerse, sadece barodan atılman için uğraşmayacağım görevi kötüye kullanma suçundan kovuşturulman için elimden geleni yapacağım. | Open Subtitles | لكن لو أنها سياسية، فأنا لن اقوم فقط باتخاذ خطوات لإقصائك بل ايضا سأبذل قصارى جهدي لمحاكمتك على القيام بعمل محظور مهنيا |
O zaman seni Adalet Sarayına işlemek için... geri göndermekten başka çarem kalmadı. | Open Subtitles | لذا ليس لدي خيار سوى حجزك لمحاكمتك في المحكمه |
Eh, umarım hepsi doğrudur, yoksa öbür türlü, sana casusluktan dolayı dava açmak için bir yol bulacağım. | Open Subtitles | حسنا، أتمنّى بان ذلك صحيح لأن ما عدا ذلك سيكون لدي طريق لمحاكمتك للتجسس |
Duruşmanızın görülmesi için Suudi Arabistan'a gönderilebilirsiniz. | Open Subtitles | عليك أن تعرفي أن قد يتم تسليمك للمملكة العربية السعودية لمحاكمتك |
Duruşmanızın görülmesi için Suudi Arabistan'a gönderilebilirsiniz. | Open Subtitles | عليك أن تعرفي أن قد يتم تسليمك للمملكة العربية السعودية لمحاكمتك |
Kötü niyetli kovuşturma için kaydet Ilişkimiz, oğlum kötüleşecek | Open Subtitles | وفر هذا لمحاكمتك ستسوء علاقتنا يا بني |
Sen askeri mahkeme için derhal gözaltına alınacaksın. | Open Subtitles | يجب أن تحجز لدينا لمحاكمتك العسكرية |
Karaborsada sattığın şu C-4'ler için seni askeri mahkemeye çıkaracak yeteri kadar delil bulunamamış. | Open Subtitles | لم يعثروا على دليل قاطع لمحاكمتك ببيع متفجرات (سي 4) في سوق السوداء |
Mahkemen için geri döneriz. | Open Subtitles | سنعود لمحاكمتك |