Manchester'da bir saat aktarmalı bir Paris uçagında bilet ayarlayacaklarmış. | Open Subtitles | توفر لي طيران إلى (باريس) مع توقف لمدة ساعة في (مانشستر) |
Manchester'da bir saat aktarmalı bir Paris uçagında bilet ayarlayacaklarmış. | Open Subtitles | توفر لي طيران إلى (باريس) مع توقف لمدة ساعة في (مانشستر) |
Bana bakın. Bu sabah en az bir saat boyunca hepimiz dairedeydik. Philip de öyle. | Open Subtitles | لمدة ساعة في هذا الصباح كنا جميعًا في الشقة |
bir saat boyunca polis hastanede beni sorguladı. | Open Subtitles | -لقد كانت الشرطة عندي لمدة ساعة في المستشفى |
Ben de bu sabah dört gibi yaklaşık bir saat kızımızı yıkadım... | Open Subtitles | لقد قمت بتنظيف ابنتنا لمدة ساعة في تمام الرابعة صباحاً اليوم |
Ben de bu sabah dört gibi yaklaşık bir saat kızımızı yıkadım... | Open Subtitles | لقد قمت بتنظيف ابنتنا لمدة ساعة في تمام الرابعة صباحاً اليوم |
Sen ciddi misin? Çünkü bir saattir yoldayız. | Open Subtitles | لأنك كنت قد ارتحلت بنا لمدة ساعة في هذه البرية |
o yağmurda benimle birlikte bir saat boyunca bekledi. | Open Subtitles | جلس معي لمدة ساعة في هذا المطر، |
Wilson Polley, Lacey'i tehdit etti ve dün gece onu bir saat boyunca bulamadım çünkü o bir partide hayatını yaşıyormuş ya da senin ona dediğini yapıyormuş. | Open Subtitles | (ويلسون بولي) أطلق تهديد ضد (ليسي)، و لم أتمكن من إيجادها لمدة ساعة في الليلة الماضية لانها ذهبت إلى حفلة لتعيش اللحظة |
Görgü tanıkları 40'larının başlarında sarışın bir kadının Karen çocuğunu götürdüğü sıralarda bir saattir banka oturduğunu söyledi. | Open Subtitles | الشهود قالوا ان أمرأة بشعر أشقر عمرها ببداية الأربعينات كانت تنتظر على مقعد لمدة ساعة في نفس وقت أخذ كارين لطفلها الى هناك |