ZOYA ZARUBİNA, SOVYET İSTİHBARATI Konferansa hazırlanmalarına yardım etmem için Tahran'a çağrıldım. | Open Subtitles | تم استدعائي الى طهران" لمساعدتهم على الإعداد للمؤتمر |
evliliklerini kurtarmaya yardım etmem için ya da... | Open Subtitles | لمساعدتهم على إنقاذ زواجهم، أو... |
Ya da bitirmelerine yardım etmem için. | Open Subtitles | او لمساعدتهم على إنهائه |
Görevi; bu mesajı paylaşmak, çevresindeki insanlara yaymak, hayatlarını daha iyi yönde değiştirmek için onlara yardım etmekti. | Open Subtitles | واجبه كان اعلان هذه الرسالة لتنتقل إلى الناس حوله لمساعدتهم على تغيير حياتهم الى الافضل |
Sağlıklı bir şekilde yaşlanmaları için onlara bir yol bulmamız gerek. | Open Subtitles | علينا أن نعثر على طريقة لمساعدتهم على البقاء وبأسلوب صحي |
Ağaç Laboratuvarı onlara daha fazla yiyeceği korumada yardım etmek için en iyi girişimimiz. | TED | مختبر الشجرة، هو أفضل محاولاتنا لمساعدتهم على تأمين الطعام. |
çevrelerinde bulunan benzer evlerle karşılaştırmalarını sağlıyor. Tıpkı kapıya asılan notların etkisi gibi, insanların kendilerini çevreleriyle karşılaştırmalarını sağlıyoruz ve sonra tasarruf yapmalarını yardım etmek için | TED | تماما كشماعات الباب الفعالة تلك أصبح لدينا أناس يقارنون أنفسهم بجيرانهم و بالتالي أعطينا الجميع التوصية المستهدفة لمساعدتهم على التوفير |
Entegre olmalarına yardım ederek, iltica ülkelerinde son buluyoruz. | TED | وانتهاءً ببلدان اللجوء لمساعدتهم على الاندماج. |
Ayrıca bazı insanların alternatif geçim kaynaklarına öncülük etmelerine yardım ederek onlara güven verebildik. | TED | كنا أيضاً قادرين على بناء علاقة ثقة مع بعض الأشخاص لمساعدتهم على سلك سبل عيش بديلة. |
En zor şartlarda bile hayatta kalabilmeleri için onlara bazı ilaçlar veriliyordu. | Open Subtitles | لقد تم حقنهم بعقار لمساعدتهم على تحمل أصعب الظروف |
Bunun için onlara yardım edeceksek ...sorun nedir? | Open Subtitles | اذا كان لدينا لمساعدتهم على ذلك ما هي المشكلة! |
Bu ülkelere yardım etmek, salgınla mücadele etmek için insan getirmeye çalışan örgütler insanları uçağa bindiremedi ve yardım etmek için bu ülkelere getiremedi. | TED | تلك المنظمات التي كانت تحاول أن تجمع الناس، في محاولة لمساعدتهم على عدم تفشي المرض، لم تستطع أن تضع الناس في الطائرات، لم تستطع أن تعيدهم إلى البلدان لمعالجتهم. |
Seni geri almalarına yardım etmek için. | Open Subtitles | لمساعدتهم على أن تحصل مرة أخرى. |