- Orada Kozmetik satabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانكِ أن تجلبِ مزيل لمستحضرات التجميل. |
Ben Kozmetik alanında yukarıları hedefliyorum Donna da harika bir oduncu olabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | سأذهب لمستحضرات التجميل الراقية ودونا تعتقد أنها ستكون حطّابة عظيمة |
Kozmetik temsilcisi oyuncak şirketi sosyal yardım uzmanı, o ne demekse. | Open Subtitles | متحدثة لمستحضرات التجميل مستخدمة في شركة ألعاب التوعية التخصصية أيا كان ما يعنيه ذلك |
Elimde değil. Saçma sapan Kozmetik ürünlerinden gına geldi. | Open Subtitles | لا استطيع منع نفسي , أنا أهذّي من حرماني لمستحضرات التجميل |
Bir Kozmetik imparatoluğunun başkanı ve acayip zengin. | Open Subtitles | إنها رئيسة إمبراطورية لمستحضرات التجميل وهي غنية جداً. |
Griffen Kozmetik mahkeme celbi. | Open Subtitles | مذكرة استدعاء غريفين لمستحضرات التجميل |
İyi günler. Adım Norman Pfister. Blush Beautiful Cilt Bakımı ve Kozmetik'ten geliyorum. | Open Subtitles | نهارك سعيد, أنا (نورمان بفيستر) لمستحضرات التجميل والعناية بالجلد |
Kara'nın arabasında bulduğumuz Kozmetik ürünleri markası. | Open Subtitles | إنها العلامة التجارية لمستحضرات التجميل التي (عثرنا عليها بسيارة (كارا |
Akatsuka Kozmetik Aş. 102. Yıllık Genel Toplantı | Open Subtitles | أكاتسوكا) لمستحضرات التجميل) الاجتماع السنوي العام 102 |
Helen Campbell Kozmetik'in mali işler müdürü. | Open Subtitles | المدير التنفيذي لشركة (هيلين كامبل) لمستحضرات التجميل. |
Helen Campbell Kozmetik'in mali işler müdürü. | Open Subtitles | المدير التنفيذي لشركة (هيلين كامبل) لمستحضرات التجميل. |
- Avon Kozmetik. | Open Subtitles | -إنه "آيفون" لمستحضرات التجميل . |