duygularına anlayış gösteriyorum çünkü pekala, duygularının canı cehenneme! | Open Subtitles | إنني أحاول إنقاذ مشاعرك .. ولهذا حسناً ، سحقاً لمشاعرك |
Yapılması gereken işlerde asla ailene olan duygularının önüne çıkmasına izin vermedin. | Open Subtitles | لم تسمح لمشاعرك تجاه عائلتكَ بالحؤول دون ما يجب فعله |
Hayır, seni böyle aptalca bir şey yapmaya iten şey duygularının sana hakim olmasına izin vermen. | Open Subtitles | ولكن انظر، هذا ليس بسبب حماقتي كلاّ، لقد كان بسبب سماحك لمشاعرك أن تقودك لفعل شيءٍ غبيّ |
Nihayet Duygularını gösterdiğin için çok sevinçliyim. - Duygular mı? | Open Subtitles | أنا سعيدة أنك أطلقت العنان لمشاعرك مشاعري؟ |
Ama onun duygularından emin olmadan kendi Duygularını serbest bırakma. | Open Subtitles | ولكن لا تطلقي العنان لمشاعرك حتى تتأكدين من مشاعره. |
Kişisel duygularınızın komuta kararlarınızı etkilemesine izin veriyorsunuz. | Open Subtitles | ستسمح لمشاعرك الشخصية بالتأثير على قراراتك القيادية |
Çünkü duygularının hareketlerini şekillendirmesine izin veriyorsun ve bu da ölümüne yol açacak. | Open Subtitles | لأنّك تسمحين لمشاعرك بالسيطرة على أفعالك مما سيودي بك للتهالكة. |
duygularının kararını etkilemesini istemiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لا أود لمشاعرك أن تُشوش على حُكمك وتقديرك ، حسناً ؟ |
Gördüğüm tek şey duygularının mantığının önüne geçmesine izin verdiğin Lucifer. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يُمكنني رؤيته هو أنك تسمح لمشاعرك |
Ama şunu anlaman gerekiyor, açıklamasını yapacağım iki ölü polis var ve duygularının yanlış kararlar vermesine daha fazla izin veremezsin. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تدرك أنّ لديّ شُرطيّين أموات، ويجبأن أوضّح... ولا تستطيع أن تسمح لمشاعرك أن تصنع قرارات سيّئة |
Teorilerini %99 dikkate alırım ama belki bu sefer duygularının görüşünü engellemesine | Open Subtitles | أنا دائماً أتفق بنسبة 99% مع نظرياتك لكن ربما هذه المرة أنت سمحت لمشاعرك الشخصية |
Bağışlara olan güçlü duygularının hatırına yüzde on aracılık komisyonu alıyorum. | Open Subtitles | لمشاعرك القوية اتجاه العمل الخيري فقد قمت بأخذ ١٠% مكافأة من يعثر علي شئ |
Ama o senden kafenin orada ortalık yerde onun için Duygularını göstermeni isterdi. | Open Subtitles | آوه , لكنه يتوقع ذلك للعرض المغري جدا لمشاعرك له في المقهى |
Önemli olan Duygularını, tutkunu, içindeki ateşi dansına yansıtmak. | Open Subtitles | إنه حول الإنصات لمشاعرك عاطفتِك ، و ستكون بخير |
Eğer Duygularını işin içine katsaydın, işimize yaramazdın. | Open Subtitles | لو انك سمحت لمشاعرك تعترض الطريق لن تكن مفيدا لنا |
Bir adamı soğukkanlılıkla öldürdün, duygularına yenik düştün. | Open Subtitles | لقد قتلت رجلاً بدم بارد، سمحت لمشاعرك بالسيطرة عليك. |
"Analık duygularına yenik düşme." | Open Subtitles | لا تقعي فريسة لمشاعرك |
Komiser, bence Arrow'a karşı olan duygularınızın kararınızı etkilemesine izin veriyorsunuz. | Open Subtitles | حضرة النقيب، أظنّك تسمح لمشاعرك الشخصية نحو (السهم) |
# Ve bırak hislerin özgür kalsın # | Open Subtitles | واطلق لمشاعرك العنان |
Duygularınla daha iç içe olmalısın. Sadece Kelly'i sevdiğini sanmıştım! | Open Subtitles | يجب أن تكون صادق اكثر لمشاعرك أظن انك تحب كيلي فقط |