"لمشكلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • sorununa
        
    • derde
        
    • soruna
        
    • problemine
        
    • bela
        
    • belaya
        
    • problem
        
    • sorunun
        
    • sorununun
        
    • bir sorun
        
    • çözüm
        
    • sorununu
        
    • probleme
        
    • problemi
        
    • sorunu
        
    Açık denizdeki engin boşlukta eş bulma sorununa harika bir çözüm. Open Subtitles حل بارع لمشكلة إيجاد شريك في هذا الفراغ الهائل .لبحر الأعماق
    O fişi başının derde gireceği güne kadar saklayacaksın. Open Subtitles ستحتفظ بذلك ، لتستعمله عندما تتعرض لمشكلة كبيرة
    Hepimiz birlikteyiz, küresel bir soruna küresel bir çözüme ihtiyacımız var. TED أننا جميعاً في هذا معاً. نحتاج لحل عالمي لمشكلة عالمية.
    Ne yazık ki patent problemine çözüm getirecek kadar akıllı değilim. TED لذا فلسوء الحظ لست ذكيا بما فيه الكفاية لإيجاد حل لمشكلة سارقي براءات الاختراع.
    Elçi olmaktan anladığın buysa başımıza bela alacağız. Open Subtitles لو ان هذه هي فكرتك عن كونك سفير,فنحن ذاهبون لمشكلة
    Ama her zaman ya belaya bulaşıyorlar ya da bela onlara bulaşıyor veya toplu bela planı kuruyorlar. Open Subtitles أقصد أنه في كل مرة ندير ظهورنا يوقعونا في المشاكل أو على وشك أيقاعنا في المشاكل أو على وشك الإعداد لمشكلة
    Fakat size bambaşka bir problem daha sunmama izin verin. TED ولكن اسمحوا لي أن اشير لمشكلة مختلفة تماما.
    Ve sonuca ulaştım, bu daha büyük bir sorunun semptomu. TED وتوصلت إلى الاستنتاج، أن هذا مجرد عرض لمشكلة أكبر.
    Meclis üyelerinin tehdit edildiğine ve satın alınabilindiğine baktığımızda Kolombiya'daki uyuşturucu sorununun vardığı boyutları açıkça görebiliyoruz. Open Subtitles من المهم أن نُدرِك بإن عضو مجلس الكونغرس عندما يصبح مُهددًا أو بائعًا لـ ذمته نرى بكل وضوح البعد الحقيقي لمشكلة المخدرات هنا في كولومبيا
    Birkaçsaat öncesinde asansörde bir sorun yaşamıştık. Open Subtitles تعرضنا لمشكلة معها قبل عدة ساعات في المصعد
    Dünya gıda sorununa küçük çaplı ... ... düşünerek bir çözüm düşünemiyorum. TED نحن لا نستطيع الإكتفاء بمجرد التفكير أنّ النّطاق الأصغر هو الحلّ لمشكلة الغذاء العالمية.
    İzlenilme sorununa gelince bence temizleyici çağır. Open Subtitles وبالنسبة لمشكلة أجهزة التصنت فأقترح عليك إحضار خبير تنظيف
    Fosil kayıtları, kayıp bağlantılar sorununa cevap getirmesine rağmen büyük ve yeni bir sorunu ortaya attı: Open Subtitles رغم أن سجل الحفريات يوفر حلا لمشكلة الحلقات المفقودة، إلا أنه أثار مشكلة كبيرة،‏ فالسجل بدأ دفعة واحدة.
    Umarım sıkıntı olmaz. Oğlunun başının okulda derde girdiğini söyledi. Open Subtitles آمل ألاّ بأس في ذلك، قالت إنّ ابنكِ تعرّض لمشكلة في المدرسة
    Tamamen yasal. - Evet ama o isimle göndermek hata olur. - Kesinlikle bunun için başımız derde girer. Open Subtitles ـ إنه سيكون خطأ تحت هذا الأسم ـ سوف نتعرض لمشكلة بسبب هذا
    Bu geçen seferki gibi başka bir soruna dönüşmeyecek, yoksa dönüşecek mi? Open Subtitles هذا لن يتحوّل لمشكلة أخرى كما حدث آخر مرّة، أليس كذلك؟
    Doktorların el yazısı problemine bir cevap gibi göründü ve tedavilere çok daha iyi bilgi sunma avantajı vardı. TED بدت وكأنها الحلّ الأمثل لمشكلة خط يد الأطباء، وكانت لديها ميزة توفير بياناتٍ أفضل بكثير من أجل العلاج.
    Programı bıraktığın için başının belaya girmeyeceğine emin misin? Open Subtitles أنت واثقة أنكلن تتعرضي لمشكلة بسبب تركك للبرنامج؟
    yüzünden de tehdit altındalar. Yine, şu anda yarasalar küçük bir problem gibi görünüyor. TED نتيجة انجذابهم لأماكن طواحين الهواء. مرة أخرى، الآن تتعرض الخفافيش لمشكلة.
    Gerçekte, ya çok daha derindeki bir sorunun belirtisi ve buz dağının görünen kısmıysa? TED في الحقيقة ، ماذا لو كانت السمنة مجرد عرض لمشكلة أكثر عمقاً كما لو كانت السمنة مجرد قمة الجبل المخفي و المغطى بالجليد؟
    Hitler, Yahudi sorununun çözümüne karşı tehditler savuruyor. Open Subtitles هتلر) يهدد فى بيان له) الحل الجديد لمشكلة اليهود
    Birkaç saat önce, asansörde bir sorun yaşamıştık. Open Subtitles تعرضنا لمشكلة معها قبل عدة ساعات في المصعد
    Bu programla bir grup toplandı ve yerleşim birimlerindeki engelli bireylerin ulaşım sorununu çözmeye karar verdiler. TED في هذا البرنامج، اجتمع فريقٌ وقرروا أنهم سيجدون حلاً لمشكلة الموصلات للأناس ذوي الإعاقة في مجتمعاتهم.
    Herkes buna baktı ve bunun çok büyük bir probleme doğru gittiğini anladı. TED وينظر الجميع لذلك ويعرفون أن الأمر في طريقه لمشكلة ضخمة
    Bu kabul edilemez sosyal adaletsizlik, beni, dünyamızdaki temiz su problemi için bir çözüm bulmaya zorladı. TED هذا الظلم الاجتماعي غير المقبول أجبرني على أن أرغب في إيجاد حل لمشكلة المياه النظيفة في كوكبنا.
    17 deve ile başladıklarında sorunu çözebilecekleri bir yol yoktu. TED تبدأ بصورة مشابهة لمشكلة ال17 جملاً .. وهي تبدو غير قابلة للحل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more