Açık denizdeki engin boşlukta eş bulma sorununa harika bir çözüm. | Open Subtitles | حل بارع لمشكلة إيجاد شريك في هذا الفراغ الهائل .لبحر الأعماق |
O fişi başının derde gireceği güne kadar saklayacaksın. | Open Subtitles | ستحتفظ بذلك ، لتستعمله عندما تتعرض لمشكلة كبيرة |
Hepimiz birlikteyiz, küresel bir soruna küresel bir çözüme ihtiyacımız var. | TED | أننا جميعاً في هذا معاً. نحتاج لحل عالمي لمشكلة عالمية. |
Ne yazık ki patent problemine çözüm getirecek kadar akıllı değilim. | TED | لذا فلسوء الحظ لست ذكيا بما فيه الكفاية لإيجاد حل لمشكلة سارقي براءات الاختراع. |
Elçi olmaktan anladığın buysa başımıza bela alacağız. | Open Subtitles | لو ان هذه هي فكرتك عن كونك سفير,فنحن ذاهبون لمشكلة |
Ama her zaman ya belaya bulaşıyorlar ya da bela onlara bulaşıyor veya toplu bela planı kuruyorlar. | Open Subtitles | أقصد أنه في كل مرة ندير ظهورنا يوقعونا في المشاكل أو على وشك أيقاعنا في المشاكل أو على وشك الإعداد لمشكلة |
Fakat size bambaşka bir problem daha sunmama izin verin. | TED | ولكن اسمحوا لي أن اشير لمشكلة مختلفة تماما. |
Ve sonuca ulaştım, bu daha büyük bir sorunun semptomu. | TED | وتوصلت إلى الاستنتاج، أن هذا مجرد عرض لمشكلة أكبر. |
Meclis üyelerinin tehdit edildiğine ve satın alınabilindiğine baktığımızda Kolombiya'daki uyuşturucu sorununun vardığı boyutları açıkça görebiliyoruz. | Open Subtitles | من المهم أن نُدرِك بإن عضو مجلس الكونغرس عندما يصبح مُهددًا أو بائعًا لـ ذمته نرى بكل وضوح البعد الحقيقي لمشكلة المخدرات هنا في كولومبيا |
Birkaçsaat öncesinde asansörde bir sorun yaşamıştık. | Open Subtitles | تعرضنا لمشكلة معها قبل عدة ساعات في المصعد |
Dünya gıda sorununa küçük çaplı ... ... düşünerek bir çözüm düşünemiyorum. | TED | نحن لا نستطيع الإكتفاء بمجرد التفكير أنّ النّطاق الأصغر هو الحلّ لمشكلة الغذاء العالمية. |
İzlenilme sorununa gelince bence temizleyici çağır. | Open Subtitles | وبالنسبة لمشكلة أجهزة التصنت فأقترح عليك إحضار خبير تنظيف |
Fosil kayıtları, kayıp bağlantılar sorununa cevap getirmesine rağmen büyük ve yeni bir sorunu ortaya attı: | Open Subtitles | رغم أن سجل الحفريات يوفر حلا لمشكلة الحلقات المفقودة، إلا أنه أثار مشكلة كبيرة، فالسجل بدأ دفعة واحدة. |
Umarım sıkıntı olmaz. Oğlunun başının okulda derde girdiğini söyledi. | Open Subtitles | آمل ألاّ بأس في ذلك، قالت إنّ ابنكِ تعرّض لمشكلة في المدرسة |
Tamamen yasal. - Evet ama o isimle göndermek hata olur. - Kesinlikle bunun için başımız derde girer. | Open Subtitles | ـ إنه سيكون خطأ تحت هذا الأسم ـ سوف نتعرض لمشكلة بسبب هذا |
Bu geçen seferki gibi başka bir soruna dönüşmeyecek, yoksa dönüşecek mi? | Open Subtitles | هذا لن يتحوّل لمشكلة أخرى كما حدث آخر مرّة، أليس كذلك؟ |
Doktorların el yazısı problemine bir cevap gibi göründü ve tedavilere çok daha iyi bilgi sunma avantajı vardı. | TED | بدت وكأنها الحلّ الأمثل لمشكلة خط يد الأطباء، وكانت لديها ميزة توفير بياناتٍ أفضل بكثير من أجل العلاج. |
Programı bıraktığın için başının belaya girmeyeceğine emin misin? | Open Subtitles | أنت واثقة أنكلن تتعرضي لمشكلة بسبب تركك للبرنامج؟ |
yüzünden de tehdit altındalar. Yine, şu anda yarasalar küçük bir problem gibi görünüyor. | TED | نتيجة انجذابهم لأماكن طواحين الهواء. مرة أخرى، الآن تتعرض الخفافيش لمشكلة. |
Gerçekte, ya çok daha derindeki bir sorunun belirtisi ve buz dağının görünen kısmıysa? | TED | في الحقيقة ، ماذا لو كانت السمنة مجرد عرض لمشكلة أكثر عمقاً كما لو كانت السمنة مجرد قمة الجبل المخفي و المغطى بالجليد؟ |
Hitler, Yahudi sorununun çözümüne karşı tehditler savuruyor. | Open Subtitles | هتلر) يهدد فى بيان له) الحل الجديد لمشكلة اليهود |
Birkaç saat önce, asansörde bir sorun yaşamıştık. | Open Subtitles | تعرضنا لمشكلة معها قبل عدة ساعات في المصعد |
Bu programla bir grup toplandı ve yerleşim birimlerindeki engelli bireylerin ulaşım sorununu çözmeye karar verdiler. | TED | في هذا البرنامج، اجتمع فريقٌ وقرروا أنهم سيجدون حلاً لمشكلة الموصلات للأناس ذوي الإعاقة في مجتمعاتهم. |
Herkes buna baktı ve bunun çok büyük bir probleme doğru gittiğini anladı. | TED | وينظر الجميع لذلك ويعرفون أن الأمر في طريقه لمشكلة ضخمة |
Bu kabul edilemez sosyal adaletsizlik, beni, dünyamızdaki temiz su problemi için bir çözüm bulmaya zorladı. | TED | هذا الظلم الاجتماعي غير المقبول أجبرني على أن أرغب في إيجاد حل لمشكلة المياه النظيفة في كوكبنا. |
17 deve ile başladıklarında sorunu çözebilecekleri bir yol yoktu. | TED | تبدأ بصورة مشابهة لمشكلة ال17 جملاً .. وهي تبدو غير قابلة للحل |