Demem o ki, herkesin iyiliği için görevini sona erdirmek zorundasın. | Open Subtitles | , أنا اخبرك ِ , لمصلحة الجميع يجب أن تتنحي جانبا |
Ama herkesin iyiliği için ilişkilerimizi kurtarayım diye gelmek istedim. | Open Subtitles | لكني جئت لأني أردت إنقاذ علاقتنا لمصلحة الجميع |
Onun için en iyisi buydu. | Open Subtitles | لقد فعلت ما فعلت لمصلحة الجميع |
Düşünüyoruz da, hepimiz için en iyisi senin dokuzlara ve mayalara silah satmayı bırakman olacak. | Open Subtitles | وأي نصيحة قد تكون هذه ؟ نشعر بأنهمن الأفضل لمصلحة الجميع لو توقفت عن تجارة السلاح مع " ماينز " و " ناينرز " |
Gitmek istemediğini biliyorum ama bence böylesi herkes için daha iyi. | Open Subtitles | أعلم بعدم رغبتكِ بالرحيل , لكن أرى بأنّ هذا لمصلحة الجميع |
Güzel, herkesin hatrına, umarım doğrudur. | Open Subtitles | حسناً، لمصلحة الجميع أتمنى أن تكون على حق |
Hırgür çıkartmadan geçinmenin bir yolunu bulmamız herkesin hayrına olur. | Open Subtitles | ربما لمصلحة الجميع أن نجد وسيلة أنا وأنتِ لتجاوز هذا |
Bazen herkesin iyiliği için yapmamız gerekeni... yapmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | أحيانا نفعل ما يجب فعله لمصلحة الجميع |
herkesin iyiliği için , Başladığım işi tamamlamak zorunda. | Open Subtitles | يجب أن أكمل ما بدأته لمصلحة الجميع |
- Oğlum, bence bir süreliğine herkesin iyiliği için göz önünden ayrılsan iyi olacak. | Open Subtitles | -بني , اعتقد بأنني و لمصلحة الجميع أن تقوم |
herkesin iyiliği için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | يتعين علينا فعل شيء، لمصلحة الجميع. |
herkesin iyiliği için ilkini seçmenizi diliyorum. | Open Subtitles | "صدقًا آمل أن تحتذوا الخيار الأوّل لمصلحة الجميع" |
Ben herkesin iyiliği için konuşuyorum. | Open Subtitles | أنا أتحدث لمصلحة الجميع |
Belki de en iyisi budur. | Open Subtitles | ربما لمصلحة الجميع مما سمعته.. |
Grup için en iyisi neyse onu yapıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يتصرفون لمصلحة الجميع ككل. |
herkes için en iyisi buydu. | Open Subtitles | لا. هذا لمصلحة الجميع |
Belki de en iyisi budur. | Open Subtitles | ربّما يكون لمصلحة الجميع. |
en iyisi bu. | Open Subtitles | إنّه لمصلحة الجميع. |
Başkanla ve birlik odası müdürüyle konuşup, onlara bu olayı unutmanın herkes için daha iyi olacağını söyledi böylece sorun yokoldu. | Open Subtitles | تكلّم مع رئيس المجلس والفئة الممثلة في البنتليك وإقترح بأنّه لمصلحة الجميع إذا أبعدوا هذا الموضوع بعيداً، لذا نعم |
Güzel, herkesin hatrına, umarım doğrudur. | Open Subtitles | حسناً، لمصلحة الجميع أتمنى أن تكون على حق |
Eğer burada bir şeyler başaracaksak hırgür çıkartmadan geçinmenin bir yolunu bulmamız herkesin hayrına olur. | Open Subtitles | إذا كنا سنفعل شيئاً من هذا المكان، ربما لمصلحة الجميع أن نجد وسيلة أنا وأنتِ لتجاوز هذا نتجاوز غضبكِ اتجاهي. |