Benim peşimden yollayacakları kişi sen olmalısın. | Open Subtitles | مرحبا لابد أنك الشخص الذي تم إرساله لمطاردتي |
Benim peşimden gelmeye hazırlanıyor ve hayatta kalmak istiyorsa yardıma ihtiyacı olacağını bilecek kadar zeki. | Open Subtitles | أنهُ يستعد لمطاردتي و هو ذكيٌ بما فيهِ الكفاية ليعرف أنهُ سيحتاج للمساعدة أذا أراد النجاة |
Benim peşimden gelmeye hazırlanıyor ve hayatta kalmak istiyorsa yardıma ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | أنهُ يستعد لمطاردتي و سوف يحتاج للمساعدة أذا أراد النجاة |
Eğer gerçek polisleri arayıp, telefonun izini sürdürüp peşime düşmeye kalkarsan; | Open Subtitles | وأن قررت تعقب الهاتف او نشر بلاغ لمطاردتي |
- peşime kimi yollayacaksın? | Open Subtitles | من الذي قمت بتعيينه لمطاردتي ؟ |
Tabii, Klaus peşimden melezlerini gönderdikten sonra özgür olabilirim. | Open Subtitles | أجل، إلى أن يرسل (كلاوس) أحد هجائنه لمطاردتي. |
Çünkü az önce Theo'nun sevdiği tek kişiyi öldürdüm ve var gücüyle peşimden geliyor. | Open Subtitles | لأنني قتلتُ للتو الشخص الوحيد الذي أحبهُ (ثيو) يوماً و سوفَ يأتي لمطاردتي بكل قوته |
Çünkü az önce Theo'nun sevdiği tek kişiyi öldürdüm ve var gücüyle peşimden geliyor. | Open Subtitles | لأنني قتلتُ للتو الشخص الوحيد الذي أحبهُ (ثيو) يوماً و سوفَ يأتي لمطاردتي بكل قوته |
Çok yakında, erkekler peşimden gelmeye başlayacak. | Open Subtitles | سيأتي الرجال قريبا لمطاردتي |
Benim peşimden de geldi. | Open Subtitles | جاء لمطاردتي ، ايضاً |
- Babamın peşime düşeceğini hissettim. | Open Subtitles | يشعرني هذا بقدوم والدي لمطاردتي |
Sana özel bir şey anlattım sonrasında başıma gelen ilk şey federallerin ve kocanın peşime tekrar düştüğünü öğrenmek. | Open Subtitles | - أخبرتك أمراً يعرضني للخطر وفي التالي، الفدراليون البؤساء، زوجك عادوا لمطاردتي من جديد! |