Hatta beni cezalandırmak için, bizi lanetlediğini bile düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت لربّما هي كانت وضع اللعنة علينا لمعاقبتي. |
Hayır, beni cezalandırmak için öldürür. Şimdi olay şu... | Open Subtitles | لا , كان سيقتلهم لمعاقبتي هذا هو الاتفاق |
Şimdi ise Tanrı'nın en itaatkâr oğlu beni cezalandırmak için kutsal savaş ilan ediyor. | Open Subtitles | والآن ابن الرب المطيع يشعل حرباً مقدسة لمعاقبتي |
Artık isterim. Beni cezalandırmaya çalışmanın acısını çıkartırım. | Open Subtitles | بالطبع,بذلك يمكنني أن أعاقبها لمعاقبتي |
Bunu herkes biliyor, bu dava da müvekkilim üzerinden Beni cezalandırmak üzere yapılan bir oyundan ibarettir. | Open Subtitles | والجميعُ يعرفُ ذلك ، وهذا الفعل إلّا حيلة .تّم تدبيرها لمعاقبتي خلال عميلي |
Annem beni cezalandırmak için kullanırdı ateşi bense şimdi cezalandırılmamak için kullanacağım. | Open Subtitles | استخدمتْ والدتي النار لمعاقبتي و الآن سأستخدمها لئلّا أُعاقب |
Yıllar önceydi ve şimdi ruh bunu biliyor ve bunu beni cezalandırmak için yapıyor. | Open Subtitles | كان ذلك منذ سنوات لعينة وهو الآن يعلم الحقيقة ، وهو يفعل هذا لمعاقبتي |
Fakat bu çocukları arkamda bırakırsam, tek tek hepsini öldürecek, sadece beni cezalandırmak için. | Open Subtitles | لكن لو ترك هؤلاء الصبية خلفي فإنه سيقتلهم جميعهم فقط لمعاقبتي |
Sırf beni cezalandırmak için, bir ilişkin varmış gibi davranıyorsun! | Open Subtitles | كنتي تتظاهرين بإقامة علاقة معه لمعاقبتي |
Bu yüzden de cezalandırmak için uzaklaştırıldım. | Open Subtitles | ولذلك ارسلت بعيدا... ...لمعاقبتي من اجل ذلك |
Beni cezalandırmak için mi dışarı çıkarken böyle giyindin? | Open Subtitles | هل ترتدي هكذا في الخارج الآن لمعاقبتي ؟ |
Bunu beni cezalandırmak için yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تقومين بذلك لمعاقبتي |
Sally'nin bunu, beni bir şekilde, olan biten her şeyden ötürü cezalandırmak için yaptığını hissediyorum. | Open Subtitles | أحس أن (سالي) قامت بهذا لمعاقبتي بطريقة ما على كل شيء |
Beni cezalandırmak için böyle yapıyorsun. | Open Subtitles | أنتَ فاعلٌ هذا لمعاقبتي. |
Bunları beni cezalandırmak için yapıyorsun. | Open Subtitles | انت تفعلين ذلك فقط لمعاقبتي |
Yaptıklarım için beni cezalandırmaya geldin. | Open Subtitles | -عدت لمعاقبتي لأجل ما فعلته بك |
- Beni cezalandırmaya gelen geçmişim. | Open Subtitles | كان هذا ماضيّ يأتي لمعاقبتي |
Bunu herkes biliyor, bu dava da müvekkilim üzerinden Beni cezalandırmak üzere yapılan bir oyundan ibarettir. | Open Subtitles | وهذا التوقيف ليس سوى مجرد حيلة لمعاقبتي من خلال موكلي |