Ve onlar kanserle savaşmak için düşük yoğunluklu elektrik alanlarını kullanıyorlar. | TED | ويستعملون حقولا كهربائية ذات شدّة ضعيفة لمقاومة السرطان. |
- Komünistlerle savaşmak için ülkenin paraya ne kadar ihtiyacı olduğunu. | Open Subtitles | و أخبرني عن مدى حاجتك لذلك المال من أجل وطنك لمقاومة الشيوعيين |
Bakalim Tanri sana dayanma gücü verecek mi? | Open Subtitles | دعنا نكتشف إذا الله سيعطيك القوة 'لمقاومة الإستجواب |
Birinin baskısına direnmek asla amaçsız değildir. | Open Subtitles | ليس الكفاح لمقاومة الأسر شيئاً سخيفاً بلا معنى |
Sovyetler bu odayı birkaç yüz roket patlamasına dayanıklı inşa etmişler. | Open Subtitles | السوفييت انشأو هذه الحجيرة لمقاومة انفجار اطلاق اكثر من مئة صاروخ |
Önemli olan, mevcut antibiyotiklere kıyasla bakterilerin Halocin'e karşı direnç geliştirme sıklığı inanılmaz düşük oranda. | TED | ومن المهم أن نذكر أنه على نقيض المضادات الحيوية الحالية، فإنّ معدل تطوّير الجراثيم لمقاومة الهالوسين منخفض بشكل ملحوظ. |
Hiç ateşle karşılaştınız mı? - karşılaştığımız bir direniş oldu. | Open Subtitles | ألم تتعرضوا لآي نيران - لم نتعرض لمقاومة شديدة - |
Stres tepkinizin içinde stres direnci mekanizması bulunması ve bu mekanizmanın insan ilişkileri olması gerçekten inanılmaz. | TED | وأجد الأمر مدهشا، بأنه داخل استجابتكم للضغط يوجد آلية لمقاومة الضغط، وأن هذه الآلية هي التواصل الإنساني. |
Enerji silahlarına direnecek şekilde değiştirilmiş olabilir. | Open Subtitles | من الممكن تأقلمها لمقاومة تأثير أسلحة الطاقة |
Mermiye, oka ve patlayıcılara dayanabilir. | Open Subtitles | إنها قوية بما يكفي لمقاومة الرصاصات، والأسهم، والمتفجرات. |
..korkusuyla savaşmak için burada olacağız. | Open Subtitles | طالما هناك طفل واحد يؤمن بنا، فسنحضر هنا لمقاومة الخوف |
Bir çocuk bize inandığı sürece.. ..korkusuyla savaşmak için burada olacağız. | Open Subtitles | طالما هناك طفل واحد يؤمن بنا، فسنحضر هنا لمقاومة الخوف |
Suçla savaşmak için yeterli güçte olmalısınız. | Open Subtitles | فلا بد أن تكون قويًّا بما يكفي لمقاومة الجريمة. |
...bu da deniz suyuna dayanma ve DNA'yı koruma şansını yükseltir. | Open Subtitles | لمقاومة ماء البحر والحفاظ على الحمض النووي |
Karanlık tarafa direnmek dayanma gücü ister. | Open Subtitles | ان الامر يتطلب قوة لمقاومة الجانب المظلم |
Korku ve yas dönemlerinde hissettiğimiz acımasızlık güdüsüne karşı dayanma gücü için dua ediyoruz. | Open Subtitles | نحن ندفع القوة لمقاومة الرغبة للوحشية الذي نشعر به عند اوقات الخوف و الحزن |
O tekniklerin aynısına direnmek üzere eğitim görmüş. | Open Subtitles | لقد دُرّب لمقاومة هذا النوع من الأساليب. |
Oğluna tasarladığım giysi sürtünmeye dayanıklı ve ısınmıyor, yıpranmıyor. | Open Subtitles | بدلت ابنك صممت لمقاومة احتكاك هائل بدون تسخينه او تبريده ميزه رائعه |
Fena bir silah değil 12.7 milimetrelik mermiye dayanıklı zırhı olan Sovyet Hind helikopterlerine karşı etkisiz kalması dışında. | Open Subtitles | الشيء الذي قد يكون جيداً ماعدا أن السوفييت قد قاموا بشكل محدد بتقوية درع مروحياتهم الخلفي لمقاومة قذيفة من فئة 12.7 ملم |
Eğer direnç gösterirlerse ateş açmak serbest. | Open Subtitles | وان تعرضتم لمقاومة يسمح لكم باستخدام السـلاح |
- Yani gelecekten gönderilmiş katil sayborg... direniş güçleri koordinatlarını belirler. | Open Subtitles | إذن أرسل القاتل (سايبورغ) من المستقبل، لمقاومة المقاتلين الذين إعترضوا إحداثياته، |
Basınç ve toprak direnci için 6.5 cm kare başına tonlar düşüyor. | Open Subtitles | أنظر , كله هنا هذا هو الضغط والشكل الهندسى لمقاومة التربة |
Sadece evrenin kaçınılmaz bozuluşuna direnecek kadar bir miktarını... | Open Subtitles | فقط ما يكفي لمقاومة فساد الكون الذي لا مفر منه |
Mermiye, oka ve patlayıcılara dayanabilir. | Open Subtitles | إنها قوية بما يكفي لمقاومة الرصاصات، والأسهم، والمتفجرات. |