Oradan oraya daha hızlı koşturuyoruz, bir yere gitmeye çalışıyoruz. | TED | نركض جولة بعد جولة، وبسرعة وأسرع، محاولين الوصول لمكانٍ ما |
Böyle bir yere beni gönderdiklerine inanamıyorum. 2 gündür bu işteyim. | Open Subtitles | أكاد لا أصدق أنهم أرسلوني لمكانٍ كهذا أنا أعمل ليومين فقط |
Bu adamlar seni ve çocuklarımı güvenli bir yere götürmek için geliyorlar. | Open Subtitles | والأن، هؤلاء الأشخاص سيأتون فيما بعد كي يأخذكِ أنتِ وأولادي لمكانٍ آمن. |
Yani hepsi çok aç. Kalacak bir yere ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أعني, أنّهم جميعاً يتضورون جوعاً, و بحاجةٍ لمكانٍ يبيتون فيه |
Merak ediyorum, bu gece sadece ikimiz dışarıda bir yerlere çıkabilir miyiz? | Open Subtitles | كنت أتساءل ربما نستطيع الخروج لمكانٍ ما معاً فقط نحن الاثنتان الليلة؟ |
Eşyaları korumak için başka bir yere taşıdıklarını söyledi ama kafam çalışıyor herhalde. | Open Subtitles | قال أنهم ينقلون البضائع لمكانٍ آخر لحفظها بأمان لكنني أفهم أفضل من هذا |
Çünkü bir yere ait olmak için başkası gibi davranmanıza gerek yok. | Open Subtitles | لأن ليس عليكَ أن تتظاهر بأنكَ شخصاً آخر حتى تنتمي لمكانٍ ما |
Bugün bir yere gitmem gerek, birini göreceğim. | Open Subtitles | ، أنا ذاهب لمكانٍ ما اليوم سأقابل شخصً ما |
Altı ay önce bir rüya görmüştüm, her şeyi yiyebileceğim bir yere gidiyordum. | Open Subtitles | راودني حلم منذ ستة أشهر أنني سوف أذهب لمكانٍ حيث يكون بمقدوري أن أتناول ما أشتهي |
Tek yapmamiz gereken onu karanlik bir yere çekmek yani. | Open Subtitles | لا، كل ما علينا فعله هو أخذها لمكانٍ مظلم |
Pekala, her şey sırayla. Onu bir yere götürmeliyiz. Eldivenlerin var mı? | Open Subtitles | حسناً، فلنبدأ بالأولويات يجب أن ننقلها لمكانٍ ما، أعندك قفاز؟ |
Pekala, her şey sırayla. Onu bir yere götürmeliyiz. Eldivenlerin var mı? | Open Subtitles | حسناً، فلنبدأ بالأولويات يجب أن ننقلها لمكانٍ ما، أعندك قفاز؟ |
Başka bir yere gitmeliydik, biliyorum. Ama sana ihtiyacımız var, düşünmek için. | Open Subtitles | أعرف أننا كان يجب أن نذهب لمكانٍ آخر،لهذانحتاجكِ،لتفكرينلنا. |
Çantayı güvenli bir yere geldiğimizde vereceğim. Anlaştık mı? | Open Subtitles | سأعطيكِ الحقيبة عندما نصل لمكانٍ اَمن اتفقنا؟ |
Çantayı güvenli bir yere geldiğimizde vereceğim. Anlaştık mı? | Open Subtitles | سأعطيكِ الحقيبة عندما نصل لمكانٍ اَمن اتفقنا؟ |
Neden tüttürebileceğimiz bir yere gitmiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا نذهب لمكانٍ نستطيع فيه التدخين؟ |
Onlar sadece kadınları burada bir yere getiriyor. | Open Subtitles | إنهم فقط يأخذون النساء لمكانٍ ما بالقرب من هنا |
-Pekâlâ neden böyle bir yere taşınıyorsunuz ki? | Open Subtitles | اذاً لماذا تقومين أبداً بالإنتقال لمكانٍ كهذا؟ |
Senin ve benim bir yerlere gidip beraber gülme şansımız var mı acaba? | Open Subtitles | أهنالك إحتمالٌ بأن نذهب لمكانٍ ما و نضحك معاً؟ |
Heather gittikten sonra seni bir yerlere götürmemi ister misin? | Open Subtitles | "بعدما تغادر " هيذر أتريدني أن آخذك لمكانٍ ما ؟ |
bir yerde olmam gerekiyor. Bununla sonra ilgilenirim. | Open Subtitles | أحتاج للذهاب لمكانٍ ما سأضطر للتعامل مع هذا لاحقاً |
Ertesi sabah, birkaç askerin onu uzaklara götürmesinin ardından, bir daha geri dönmedi. | Open Subtitles | في الصباح التالي، أخذه بضعة جنود لمكانٍ بعيد ولم يرجع قط |