Hepimiz sıcak iklime gideceğiz! | Open Subtitles | سوف نذهب جميعا لمناطق مشمسة |
Hepimiz sıcak iklime gideceğiz! | Open Subtitles | سوف نذهب جميعا لمناطق مشمسة |
Atılma yerleri ücra ve kırsaldan yoğun bölgelere geçmiş. | Open Subtitles | مواقع التخلص من الجثث تحولت من بعيدة و معزولة لمناطق ذات كثافة مرورية مرتفعة |
Elbette, uzaklık normal anlamda, yani şehir merkezinden giderek uzaklaştıkça daha uzak bölgelere ulaşırsınız. | TED | بالطبع، البُعد في معناه العادي، يعني أنك كلما تذهب أبعد وأبعد من المراكز الحضرية، فأنت تصل لمناطق نائية . |
Sadece belli bazı bölgelere girme... | Open Subtitles | فقط لا تذهب لمناطق محددّة |
Ve bunlar da Siyonist kurum tarafından desteklenmiş, Yahudi yerleşimi için alternatif alanlara yönelik çalışmalar. | TED | وهي دراسات بتكليف من المنظمة الصهيونية لمناطق بديلة للإستيطان اليهودي. |
Çoğu insan daha az gürültülü alanlara gidecektir, fakat açıkçası, bunu herkes karşılayamaz. | TED | سينتقل كثير من الناس لمناطق أقل ضوضاء، لكن من الجليّ أنه لا يستطيع الجميع تحمل ذلك. |
Almanlar Almanya'ya Lehler ise, kendi ülkelerinde kişisel haklardan mahrum bırakılarak çalıştırılmak üzere, belirlenmiş bölgelere gönderildi. | Open Subtitles | فالذين ينتمون لأصول ألمانية (سيتم ترحيلهم إلى (ألمانيا الذين من أصول بولندية سيتم ترحيلهم لمناطق محددة سلفاً ليعملوا بالسخرة دون أى حقوق على أرض وطنهم |
İnsanların hasta olabilecek insanların yakınında olduğu açık alanlara girdikten sonra nasıl yayılacağını daha iyi anlamamız gerekir. | TED | نحتاج إلى أن نفهم بشكل أفضل كيف سينتشر حال وصوله لمناطق مفتوحة أكثر حيث يكون الناس معرضين لأشخاص قد يكونون مرضى. |
O kadar başarılı ki aslında bu programı portföylerindeki diğer alanlara yaymak için çalışıyorlar. | TED | نجاحًا يفكرون بالفعل بتوسيع برنامجه لمناطق أخرى بذات المحفظة الاستثمارية |