Ama diriliş gemisi de olan bir Cylon bölgesine sıçradıktan sonra. | Open Subtitles | لكن لن يتم حتى نعبر لمنطقة السيلونز مع وُجود سفينة البعث |
Çıkarma bölgesine en kestirme yolun bu olduğuna emin misiniz? | Open Subtitles | هل أنت واثق أن هذا أقصر طريق لمنطقة الأنزال ؟ |
Kamu düzeni ve güvenliği için bütün bir bölge boşaltılıyor. | Open Subtitles | يجرى اٍجلاء مؤقت لمنطقة بأكملها لمصلحة النظام العام و السلامة |
Kafeterya ziyareti ve herkesin kullandığı yoldan çalışma alanına dönüşü. | Open Subtitles | رحلة إلى الكافيتيريا , وعودة إلى إتجاهها العام لمنطقة العمل |
Lisa: Hindistan'dan sonra Doğu Afrika'ya seyahat ettik. LGBT bireylerine yönelik sert tutumlarıyla bilinen bir bölgeye. | TED | ليزا: من الهند، اتجهنا صوب شرق أفريقيا، لمنطقة معروفة بتعصبها تجاه المثليين. |
Buradaki ekibini, doğrudan bir emirle özel bir alana göndermeni istiyorum. | Open Subtitles | انتقل لمنطقة خاصة بها إتصال مباشر بفرقك هنا |
Fonio, günümüzde en sık Sahel bölgesinin batısında yetiştiriliyor. Bu alan Senegal'den Mali'ye, Burkina Faso, Togo ve Nijerya'ya uzanıyor. | TED | واليوم هي أكثر ما يزرع في الجزء الغربي لمنطقة الساحل، من السنغال إلى مالي، بوركينا فاسو، توجو ونيجيريا. |
Pek konfor alanı sayılmaz ama hastane o alanın içinde. | Open Subtitles | ليس قدرا كبيرا لمنطقة الراحة لكن المستشفى مناسبة في الداخل |
National City, savaş bölgesine dönüşmeden önce bu şeyin bulunup yok edilmesini istiyorum. | Open Subtitles | اريد العثور علي هذا الشئ وتدميره قبل ان يحول ناشيونال سيتي لمنطقة حرب |
Birlikte alacakaranlık bölgesine büyük ölçekli bir keşif düzenlemek için hazırız. | TED | معًا، نحن مستعدون لإطلاق أكبر رحلة استكشاف لمنطقة الغسق. |
Mizunomi Bataklığı'ndan Bunta, Sado bölgesine gidecekti. | Open Subtitles | بونتا من مستنقع ميزونيومي تم اختياره لكي يعتبر الممثل لمنطقة سادو |
Sen ve kurmayın Shane Matthews bir saldırı bölgesine, potansiyel bir keskin nişancıyı araştırıp, bize bildirmek üzere.. | Open Subtitles | انت ورئيس فريقك الضابط شاين ماثيوز قمتما بمراقبة خلال الليل لمنطقة القتل للبحث عن قناص محتمل |
Ben bir bölge başsavcısı yardımcısıyım. Sistemin nasıl işlediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا مساعد مدعي عام لمنطقة وأعرف كيف يسير العمل بالنظام |
Oldukça mantıklı olan bölge Savcısı ile birlikteyim. | Open Subtitles | إنني أجلس هنا مع المدّعي العام لمنطقة جيورجيا |
Ama hastanenin cep telefonu alanına gelen bütün aramaları çıkartabildim. | Open Subtitles | لكني كنت قادراً على إيجاد لائحه لكل المكالمات المستقبلة لمنطقة المشفى |
Bu test alanına yeni bakteri getirme riskini göze alamam. | Open Subtitles | لا أستطيع المخاطرة بتقديم تأثيرات بكتيرية لمنطقة الإختبار |
- Hedef bölgeye ilerliyoruz. - Anlaşıldı. İkinci evreye geçebilirsiniz. | Open Subtitles | نتابع لمنطقة الهدف منطقة الهدف تلقينا اذهب للمرحلة الثانية |
Beck, kızınızı tanığın olmayacağını bildiği ıssız bir bölgeye götürüyor. | Open Subtitles | بيك أخذها لمنطقة معزولة حيث لا يوجد شهود. |
Hayalet olduğunuz anda parti için bu güvenli alana geleceksiniz. | Open Subtitles | فور تحوّلك إلى شبح، نعود هنا لمنطقة الأمان للإحتفال |
Güneybatı bölgesinin tüm faturalarından ben sorumluyumdur. | Open Subtitles | أنا مسئولة عن الفواتير لمنطقة الجنوب الغربى |
Tamakyuro dağı, dev bir yerleşim alanı haline geldi. | Open Subtitles | عمل البناء الضخم باستخدام المساحة الكلية لمنطقة جبل تاماكيورو |
Bu yerel bilgisayar ağı alt istasyonu... ve geniş alan ağı ana bilgisayarı sunucusu. | Open Subtitles | هنا أرض المحطة الفرعية والخادم لمنطقة الشبكة المحلية الحاسوبية |
Uygulamakta olduğumuz teknik elimizde olduğuna inandığımız ve bugüne kadar bizlere tamamen görünmez olan evrendeki bir bölgenin resmini oluşturacağımıza inandığımız bir yöntem. | Open Subtitles | تمثّل هذه التقنية التي نستغلّها أفضل أمل لنا للحصول على صورة لمنطقة بالكون كانت مخفيّة تماماً عنّا حتّى الآن |
Kesin tehlikeli bir yere yolladılar, ölüm kalım mücadelesi vereceği bir yere. | Open Subtitles | لقد أرسلوه لمنطقة خطيرة أنا متأكدة في مكان يخاطر فيه بحياته |
Evet, güneyimizden bir başka kış fırtınası daha geçerken Kroner Tepeleri bölgesinde hâlâ yağmur yok. | Open Subtitles | حسنا، ما زال لا مطر على مرأى البصر لمنطقة تلال كرونير تعبر عاصفة شتائية أخرى لحد الآن جنوبنا. |
Ne kadar zengin ve çeşitli olsa da dünyanın büyük bir bölümünün kültürel mirasları göz ardı edilmese bile gereksiz olarak nitelendirilmiştir. | TED | إن المنتجات الثقافية لمنطقة بأكملها من العالم، والتي تتسم بالغنى والتنوع، صُنفت على أنها غير مهمة، أو تم تجاهلها كليًّا. |
Merkezi dengeli savaş Bölgesi sorununu nasıl çözdüğümü biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم كيف حللت مشكلة المنتصف المتوازن لمنطقة الحرب ؟ |