Ve nedeni de Almanya'da kitlesel kıtlığı önlemek için oraya buğday göndermemizdi. | Open Subtitles | وذلك بسبب أننا كنا نصب القمح صبًا إلى ألمانيا لمنع حدوث مجاعة جماعية هناك |
Epilepsisi ya da beyin hasarı olan insanların nöbet geçirmesini önlemek için yapılan implantlar. | Open Subtitles | هذه أنسجة عصبية لمنع حدوث النوبات في الأشخاص المصابين بالصرع أو ضرر في الدماغ |
Ya da ciddi sonuçları önlemek için soğan suyu ve bütün bu olanlardan annene bahsetmene de hiç gerek yok. | Open Subtitles | أو عصير البصل لمنع حدوث عواقب وخيمة وليس هناك داعِ لإخبار والدتك حيال هذا |
Bu durumda şirkette hissesi olan herhangi biri bunun olmasını engellemek için bir neden bulmuş olur. | Open Subtitles | عندها أيّ شخص لديه حصّة ماليّة بالشركة سيكون لديه حافز لمنع حدوث ذلك. |
Orada camın diğer tarafında otururken idealist bir üniversite mezunu olarak kendi kendime düşünüyordum: Neden okullar bunu engellemek için daha fazla çabalamıyor? | TED | وكنت أجلس على الجانب الآخر من الحاجز الزجاجي أراقبهم، كشخص مثالي يحمل درجة جامعية، أتسأءل في نفسي: لماذا لم تقم المدارس بالمزيد لمنع حدوث ذلك؟ |
Barış zirvesinin bittiğini açıklamak niyetinde olduğunuzu biliyorum fakat bunu önlemenin bir yolu olabilir. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تنوين إعلان نهاية قمة السلام لكن قد توجد طريقة لمنع حدوث ذلك |
Epilepsisi ya da beyin hasarı olan insanların nöbet geçirmesini önlemek için yapılan implantlar. | Open Subtitles | هذه أنسجة عصبية لمنع حدوث النوبات في الأشخاص المصابين بالصرع أو ضرر في الدماغ |
Ben, bunu intikam dolu hislerden ziyade, ...gelecekte, bu tür durumların tekrarlanmasını önlemek için gerçekleştirdim. | Open Subtitles | فعلتُ ذلك من رغبة الانتقام وأيضًا لمنع حدوث حالات من هذا النوع. |
Collier'e göre, 4400'ler insanlığı tehdit eden bir felaketi önlemek için geri yollandı. | Open Subtitles | "حسب ما يدعي "كويلر و أن الـ 4400 رجعوا لمنع حدوث المصيبة تهدد بمستقبل البشرية |
Böyle bir şey olmasını önlemek için teminat imzaladık. | Open Subtitles | لقد وضعنا ضمانات لمنع حدوث مثل هذا الأمر -ماهى ضماناتك ؟ |
Aynı acıyı başkasının çekmesini önlemek için elinizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışmanız anlaşılabilir bir durum. | Open Subtitles | إذا كنتِ تعتقدين بأن هناك شخص ما أيضا مر بمثل هذا النوع من المعاناة فإنه من المتفهم بأنك كنتِ سترغبين في فعل أي شئ في مقدوركِ لمنع حدوث ذلك |
Kehaneti önlemek için çok çaresizdik. | Open Subtitles | كنا يائسين جدا لمنع حدوث النبؤه |
Bunu önlemek için. | Open Subtitles | لمنع حدوث هذا |
Uzaylı istilasını önlemek için. | Open Subtitles | لمنع حدوث غزو |
Büyükanne, Lord Sinderby'nin bu düğünü engellemek için korkunç şeyler yapacağını düşünüyor musun? | Open Subtitles | جدتي, أتعتقدين أن اللورد (سيندربي) قد يحاول فعل أمر فظيع لمنع حدوث الزفاف؟ |
Ve bunu engellemek için de San Diego'ya gidiyoruz. | Open Subtitles | ونحن متجهون لـ"سان دييغو" لمنع حدوث هذا. |
Bir terörist saldırısını engellemek için bir erkekle ilişkiye girmem gerekse bu sen olurdun. | Open Subtitles | إذا أضررت لأكون شاذاً مع أحدهم لمنع حدوث هجوم إرهابي فسأكون معك! |
Eğer bir terör saldırısını engellemek için bir geyle olmak zorunda olsaydım bu sen olurdun! | Open Subtitles | إذا أضررت لأكون شاذاً مع أحدهم لمنع حدوث هجوم إرهابي فسأكون معك! |
En samimi inancımıza göre, bunu önlemenin en iyi yolu... | Open Subtitles | وفي إعتقادنا الأكثر جدية ... أن أفضل طريقة لمنع حدوث هذا |