Bunu önlemek için aklıma gelen her şeyi yaptım ama durduramadım. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعى لمنع ذلك لكنى لم أستطع منع الأمر |
Bunu önlemek için tanrılarınızı rahatsız edeceksem üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسفة اذا كان علي ان ازعج الهتكم لمنع ذلك من الحدوث. |
Bunu engellemek için ne yapılabilirdi inan bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أعلم مالذي كان بإمكان فعله لمنع ذلك |
Bunu engellemenin tek yolu borcun geri kalanını ödemek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لمنع ذلك بدفع كل الأقساط المتأخرة دفعة واحدة. |
Buna engel olmak için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لفترة قصيرة لا يوجد ما يمكنني فعله لمنع ذلك |
Orası sökülüyor ve kimse onu durdurmak için bir şey yapamaz. | Open Subtitles | إنّه ينحلّ وما من أحد قادر على فعل شيء لمنع ذلك. |
Bunu önlemek için elinden gelenin en iyisini yapacaksın, sana inanıyorum. | Open Subtitles | سوف تبذلين قصارى جهدكِ لمنع ذلك أنا على ثقة بذلك |
Erica, Bunu önlemek için onlara 2 milyon dolar ödedi. | Open Subtitles | إريكا أعطت لهم منحة 2 مليون دولار لمنع ذلك |
Programda Bunu önlemek için belirli yakalama mekanizmaları var. | Open Subtitles | هناك آليات الصيد في البرنامج لمنع ذلك |
Bunu önlemek için elimden gelen her şeyi yaparım. | Open Subtitles | سأفعل كل ما بوسعي لمنع ذلك. |
Seni uyarıyorum. Bunu engellemek için gücümün yettiği her şeyi yaparım. | Open Subtitles | إننى أحذرك ، سوف افعل ما بوسعى لمنع ذلك |
Oh şimdi Bunu engellemek için neler yapmazdın değil mi? | Open Subtitles | ماذا قد تفعلين لمنع ذلك الآن , صحيح ؟ |
Bunu engellemenin tek yolu protomokelü yok etmek. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لمنع ذلك هي تدمير ذلك بالكامل. |
Buna engel olmak için bir haftadan az zamanımız var. | Open Subtitles | عندنا أقل من إسبوع واحد لمنع ذلك |
Çünkü hayat aniden bitebilir ve bunu durdurmak için hiç bir şey yapamazsın. | Open Subtitles | لأن الحياة قد تنتهي فجأة ولايوجد شئ تفعله لمنع ذلك |