"لمواصلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • devam etmek için
        
    • devam etme
        
    • devam edecek
        
    • sürdürmek için
        
    • devam ettirmenin
        
    Tıbbi tesislerimizi araştırmana devam etmek için kullanabilirsin. Open Subtitles يمكنك استخدام مرافقنا الطبية لمواصلة البحث
    Askıya aldıkların, anıların ki bu şeyi satabileceğimi biliyorum, ateşli ilişkimize devam etmek için bir bahane. Open Subtitles خطّيت ذكرياتك، والذي أعرف أني استطيع بيعه بالمناسبة، كذريعة لمواصلة علاقتنا الحارّة
    Yaşamaya devam etmek için bir sebep var mı diye düşündürür. Open Subtitles مآسٍ من النوع الذي يجعلكَ تتساءل إن كان هنالك سبب يدفعكَ لمواصلة الحياة
    Yola devam etme vakti senin için benim için ikimiz için. Open Subtitles لقد حان الوقت لمواصلة حياتكِ... مِن أجلكِ مِن أجلي, مِن أجلنا.
    Biliyor musun, bunu ölüme tercih edecek bir sürü asker var. Hele de ucunda ülkesine hizmete devam etme fırsatı varken. Open Subtitles أتعلم ، الكثير من الجنود يجدون هذا أفضل بكثير من الموت ، فهي فرصة لمواصلة خدمة وطنهم.
    Kovanım burada kalacak Dr.Keller'la çalışmaya devam edecek. Open Subtitles و سفينتى االأم ستبقى هنا لمواصلة العمل مع د.
    Eddie Robinson, Hollywood'la bağını... sürdürmek için, Küçük Sezar lakabını almıştı. Open Subtitles لمواصلة سلسلة هوليوود أَخذَ إدي روبنسن اسم الشارع "قيصر الصغير"
    Bu dolandırıcılığı devam ettirmenin tek yolu, bu belgeleri sır olarak saklamaktı. Open Subtitles فكانت الطريقة الوحيدة لمواصلة خطة الاحتيال هي إخفاء تلك المستندات
    Yaşamaya devam etmek için bir sebep var mı diye düşündürür. Open Subtitles مآسٍ من النوع الذي يجعلكَ تتساءل إن كان هنالك سبب يدفعكَ لمواصلة الحياة
    CIA ile olan işine devam etmek için Sudan'a döndü. Open Subtitles إنه عاد للسودان لمواصلة عمله مع وكالة الإستخبارات.
    Faye ve ben, buranın tedaviye devam etmek için ideal bir yer olacağına karar verdik. Open Subtitles فاي وأنا قررت أن هذا المكان سيكون المكان المثالي لمواصلة العلاج لها.
    Beni gözaltında tutmaya devam etmek için herhangi bir gerekçeniz yok. Open Subtitles ليس لديكم أي سبب لمواصلة إبقائي في الحجز
    Sanattan uzak geçen üç yılımı düşündüğümde, hayallerimden uzakta, hayatı akışına bırakmış halim, hayallerime devam etmek için farklı bir yol bulmaya çalışmak yerine sadece bıraktım, vazgeçtim. TED عندما أتذكر الثلاث سنوات التي قضيتها بعيداً عن الفن بعيداً عن حلمي و بدلاً من محاولة إيجاد طريقة مختلفة لمواصلة هذا الحلم قمت فقط بالإستسلام.
    Araştırmaya devam etmek için yetki istiyorum. Open Subtitles لكنّي أحتاج سلطتك لمواصلة التحقيق.
    Bu adama hayatına devam etme fırsatı mı vereceksin yoksa onun kocana yaptığı gibi ölüm fermanını mı imzalayacaksın? Open Subtitles سوف تمنحي هذا الرجل ...الفرصة لمواصلة العيش أو ستختارين نفس الموت الذي أصدرة في حق زوجكِ ؟
    Az önce ona ikinci bir yaşam şansı önerdim. Bir uşak olup, zalimliğine devam etme şansı ama reddetti. Open Subtitles عرضتعليهِتوّاًفرصةأخرى للحياه، فرصة لمواصلة مسعاه كـ"جالب شقاء".
    Belki hayata devam etme zamanı gelmişti. Open Subtitles . ربما حان الوقت لمواصلة الحياة
    Sana, işine kaldığın yerden devam etme şansı verildi. Open Subtitles لقد أ ُعطيت فرصة لمواصلة عملك
    Sanırım benim hayatıma devam edecek bir yol bulmam gerek. Open Subtitles سيكونعليّأن .. أجد طريقة لمواصلة العيش على ما أظن
    Ayrıca Isaac'i kaybettiğim için üzgünüm, ama neyse ki, ondan aşı çalışmalarıma devam edecek kadar kan çekmiştim. Open Subtitles وأنا لا نأسف فقدان إسحاق، ولكن لحسن الحظ، وجهت ما يكفي من الدم منه لمواصلة عملي مع التلقيح .
    Aisholpan, geleneğimizi sürdürmek için kartal avcısı olmak istediğini söylüyor. Open Subtitles تقول (أيشولبان) أنها تودّ أن تصبح صيّادة بالنسور لمواصلة تقاليدنا.
    Eee Monty, bu saf tutkulu ilişkimizi sürdürmek için... bir yol bulalım mı? Open Subtitles إذًا يا (مونتي)، هل سنجد طريقة لمواصلة هذه العلاقة العاطفية البختة؟
    Ama bu şeyi devam ettirmenin iyi tarafını görmüyorsun. Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}لكنّك لا تبصر الجانب الإيجابي لمواصلة أمر كهذا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more