Burada ''güvenli'' derken sadece tutuklular için değil, aynı zamanda hapishane çalışanları için de güvenli. | TED | وعنما أقول آمن، فأنا لا أعني ذلك فقط للسجناء، ولكن آمن أيضًا لموظفي السجون. |
Bu trene sadece demiryolu çalışanları girebilir. | Open Subtitles | هذا القطار هو لموظفي السكك الحديدية فقط. |
Devlet ve federal çalışanlarına özel indirimlerimiz var. Bu adam nasıl görünüyordu? | Open Subtitles | هناك أسعار خاصة لموظفي الدولة و الفدراليين |
Tüm müze çalışanlarına ve tabii yatırımcılarımıza .ve sizlere teşekkür etmek istiyorum, | Open Subtitles | أودُّ أن أعرب عن إمتناني لموظفي المتحف وبالطبع جامعي الأموال وجمـيعكم |
Amerikan hükümetiyle geniş sözleşmemizin bir parçası olarak, High Star, Afganistan'da CIA personelinin güvenliğini sağlıyordu. | Open Subtitles | كجزئية ضمن عقدنا مع الحكومة الأمريكية، توفر (هاي ستار) الحماية لموظفي الاستخبارات في (أفغانستان). |
Kuşhane çalışanlarının dikkatine, sızıntı var. | Open Subtitles | إنتباه لموظفي قفص الطيور لقد كان هناك إختراق في الإحتواء |
Acil servis personeli bu şekilde çok yardımcı olabilir. | Open Subtitles | يمكن لموظفي قسم الطوارئ أن يسدوا عوناً كبيراً في هذه الحالات. |
Beyaz Saray personeline göre Hunt orada Colson'ın danışmanı olarak çalıştı. | Open Subtitles | طبقا لموظفي البيت الأبيض هنت كان يعمل هناك بالتأكيد كمستشار للسيد كولسن |
Eski çalışanlarıma toplam 2000 dolar ödüyordum. | Open Subtitles | .. كنتُ أدفع لموظفي السابقين ألفي دولار |
Bu trene sadece demiryolu çalışanları girebilir. | Open Subtitles | هذا القطار هو لموظفي السكك الحديدية فقط. |
Sana bir şey söylemem gerekiyor, bunun için üzgünüm ama bu evler belediye çalışanları içindir. | Open Subtitles | علي أن أقول لك, أنا آسف بشأن هذا لكن المنازل الموحدة محجوزة لموظفي البلدية |
Sana bir şey söylemem gerekiyor, bunun için üzgünüm ama bu evler belediye çalışanları içindir. | Open Subtitles | علي أن أقول لك, أنا آسف بشأن هذا لكن المنازل الموحدة محجوزة لموظفي البلدية |
1980 civarındaki kişisel bilgisayar devrimiyle, ofis çalışanları için tablolama programları geliştirildi. Bu programlar çalışanların yerini almıyordu, aksine, çalışanlara yazılımcı statüsü kazandırarak iş kapasitelerini arttırıyordu. | TED | لثورة الحاسوب حوالي عام 1980 ضُبطت برامج جداول البيانات لموظفي المكاتب ليس لإستبدالهم ولكنها احترمت موظفي المكاتب بكونهم قادرين على أن يكونوا مبرمجين |
Deneyimli Google çalışanlarına sorular sormamızı tavsiye ettiler. | Open Subtitles | للتقرب لموظفي جوجل القدماء ، و التعلم منهم |
Bugün burada Hayat Arkadaşlığı Yasa'sının ilçe çalışanlarına çıkarlarını konuşacağız. | Open Subtitles | إننا هنا اليوم لنعالج القضية الممتدة وهى قانون الشراكة المحلية, الفوائد لموظفي المقاطعة. |
3,5 yıl önce Lexus yenilenmiş sürücsüz arabalarını test ederken o kadar başarılıydı ki onları deneyimle ilgili düşüncelerini almak için Google çalışanlarına götürdük. | TED | قبل ثلاثة سنوات ونصف، عندما كنا نختبر سيارات الليكزيس المعدّلة ذاتية القيادة، كانت تبلي بلاءً حسناً، فأعطيناهم لموظفي غوغل آخرين لمعرفة انطباعاتهم عن تلك التجربة. |
Tamamdır. Arayan Bauer. Başkan'ın personelinin bu aramayı duymasını istiyor. | Open Subtitles | لك ذلك، إنّه (باور)، يريد لموظفي الرئيس أن ينضموا لهذا الإتصال. |
Tamamdır. Arayan Bauer. Başkan'ın personelinin bu aramayı duymasını istiyor. | Open Subtitles | لك ذلك، إنّه (باور)، يريد لموظفي الرئيس أن ينضموا لهذا الإتصال. |
Otel çalışanlarının söylediğine göre de sizdeki anahtarın bir benzeri olmadan içeri girmesi mümkün değilmiş. | Open Subtitles | ووفقا لموظفي الفندق لا يمكنه أن يدخل إلا بمفتاحه |
Dunder Mifflin çalışanlarının dikkatine. | Open Subtitles | تنبيه لموظفي دندر مفلين |
Spor salonu sadece üs personeli için. | Open Subtitles | ان الجيم مسـموح فقط لموظفي القاعدة |
Temizlik personeline iki ceset bırakmana engel oluyorum. | Open Subtitles | أمنعك من ترك جثتين لموظفي التنظيف |