Bir de insanlara zor zamanlarında yardım etmek için para alıyorsun. | Open Subtitles | وأنت تُصبحُ ذو راتبَ لمُسَاعَدَة الناسِ خلال لحظاتِهم الصعبةِ في الحياةِ؟ |
Nişanlıma yardım etmek için orospuluk yapıyorum, bir elektrikçi. | Open Subtitles | أَعْملُه لمُسَاعَدَة خطيبِي، هو كهربائي. |
Kadına yardım etmek için durduğunuzda örnekler bozuldu. | Open Subtitles | العيّنة لُوّثتْ عندما تَوقّفتَ لمُسَاعَدَة الإمرأةِ. |
Eğer patronuna yardıma geldiysen zahmet etme. | Open Subtitles | إذا أنت هنا لمُسَاعَدَة رئيسِكَ، لا تُضايقْ. |
Ordunuz halka yardıma geliyor mu? | Open Subtitles | ..هل جيشُكَ. سيعود لمُسَاعَدَة الناسِ؟ |
Vücuda ve zekaya destek olmaları konusunda ilaçların gücünün farkındayım. | Open Subtitles | أَنا بالكامل مدرك للذي كيمياء ومخدّرات يُمْكِنُ أَنْ يَعملانِ لمُسَاعَدَة ومُسَاعَدَة الجسمِ والعقلِ، |
Carolyn'in oğlunu geri almasına yardım etmek için olan? | Open Subtitles | الواحد لمُسَاعَدَة كارولين إستعدْ إبنها؟ |
Belki de bu yüzden burdadır, hatırlamana yardım etmek için. | Open Subtitles | حَسناً، لَرُبَّمَا لِهذا هي هنا، لمُسَاعَدَة أنت تَتذكّرُ. |
Tuşlama yapamazsınız biliyorum ama en azından yaralılara yardım etmek için personel gönderebilirim. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تستطيع طلب البوابة للعودة لكن يمكنني إرسال موظفين أكثرَ على الأقل لمُسَاعَدَة الجرحى |
Hemşireler alabilir, öğretmenler alabilirdiniz. İnsanları öldürmek için para bulunabiliyorsa insanlara yardım etmek için de para bulunabilirdi. | Open Subtitles | إذا أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجدَ مالَ لقَتْل الناسِ، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَجدَ مالَ لمُسَاعَدَة الناسِ. |
Bak, ne yaptıysam seninle aynı sebepten yaptım, Harvey'e yardım etmek için, o kadar. | Open Subtitles | أنا فعلت ما فعلته لنفس سببك لمُسَاعَدَة هارفي، هذا كل ما في الأمر |
Zaara buraya Veer'in hayallerini gerçekleştirmek üzere Baudji ile Mati'ye yardım etmek için geldi. | Open Subtitles | جاءَت هنا لمُسَاعَدَة ابوة وامة ... لجَعْلحلمفير يتحقق |
Anna, bunu insanlara yardım etmek için yaptım. | Open Subtitles | آنا، أنا عَمِلت ذلك لمُسَاعَدَة الناسِ. |
Bu yüzden, Springfield'a yardım etmek için çocuklarla birlikte ayrılıyorum. | Open Subtitles | لذاأَتْركُمَعالأطفالِ لمُسَاعَدَة سبرنغفيلد... |
Sen ve diğer aynasızların daha fazla insanı içeri tıkmasına yardım etmek için değil. | Open Subtitles | لمُسَاعَدَة عائلتِي، أَنْ لا يُساعدَك والبعضPuercosوَضعَ ناس أكثر خلف قضبان. |
Ordunuz halka yardıma geliyor mu? | Open Subtitles | ..هل جيشُكَ. سيعود لمُسَاعَدَة الناسِ؟ |
Hayır, Brenda'nın yanına gideceğim yardıma. | Open Subtitles | لا، أَذْهبُ إنتهى لمُسَاعَدَة بريندا. |
Vücuda ve zekaya destek olmaları konusunda ilaçların gücünün farkındayım. | Open Subtitles | أَنا بالكامل مدرك للذي كيمياء ومخدّرات يُمْكِنُ أَنْ يَعملانِ لمُسَاعَدَة ومُسَاعَدَة الجسمِ والعقلِ، |
Sonra da, Leslie kurtulsun diye onca uğraş rehabilitasyon ücretleri, ona verdiği maddi destek... | Open Subtitles | وبعدذلكمتىهوكَانَيُحاولُ لمُسَاعَدَة ليزلي يُصبحُ نظيفَ، يَدْفعُثمنمركزَتأهيل، إسنادها... |