Kendimi geldiğim yere hiçbir zaman ait hissetmemiştim. | Open Subtitles | أنا لمْ أشعر مطلقاً بأنني أنتمي للمكان الذي كنتُ فيه |
Kendimi hiç bu kadar taciz edilmiş hissetmemiştim. | Open Subtitles | لمْ أشعر بإنتهاك حرمتي أكثر من هذا قبلاً |
Kendimi hiç bu kadar taciz edilmiş hissetmemiştim. | Open Subtitles | لمْ أشعر بإنتهاك حرمتي أكثر من هذا قبلاً |
Güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
Güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
Daha önce hiç böyle hissetmemiştim. | Open Subtitles | لمْ أشعر قطّ بمثل ذلك |
Güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
Güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
Güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
Güneşin yüzüme vurduğunu hiç hissetmedim veya gerçek havayı soluyup suda yüzmedim. | Open Subtitles | و لمْ أشعر أبداً بأشعة الشمس تلامس وجهي أو تنفستُ هواءاً طبيعياً أو طفوتُ في الماء |
Hatta kendimi hiç bu kadar iyi hissetmedim. | Open Subtitles | في الحقيقة لمْ أشعر مطلقاً بحالٍ أفضل من الآن |