Anlaman gerekir ki o bu işkencenin ve deneylerin bir parçası değildi. | Open Subtitles | يتحتّم أن تعلم أنّها لمْ تكُن ضالعة في التعذيب ولا التجارب. |
Gerçek değildi. Demek istediğim, bana söylediği şeyler | Open Subtitles | لمْ تكُن حقيقيّة، أقصد الأشياء التي قالها لي |
Gerald, benim uzmanlık alanım zor durumlar ve ben buradan saat 7'de ayrıldığımda, ...bu dava tehlikede değildi. | Open Subtitles | حسنا يا (جيرالد) ، أنا متخصّص في الحالات المضطربة و عندما غادرة على السابعة مساءاً ، لمْ تكُن هذه الصّفقة في خطر |
O, konser gecesi Cooper'la değildi. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}.لمْ تكُن مع (كوبر) ليلة الحفل |
Dün gece fanlarla birlikte değildi, Lenore. | Open Subtitles | لمْ تكُن إحدى المُعجبات تلك الليلة، (لينور). |
İmparatoriçe Rick'in saplantısı değildi, değil mi? | Open Subtitles | تفضّل. الإمبراطورة" لمْ تكُن هَوس (ريك)، صحيح؟ |