"لم أجرؤ على" - Translation from Arabic to Turkish

• cesaret edemedim
• gönlüm el vermedi
• cesaret edemiyordum
• cesaret edememiştim

Nerede yaşadığını öğrendim, ama tabii ki kapısını çalmaya hiç cesaret edemedim.
وقد اكتشفت أين يقيم لكن بطبيعة الحال لم أجرؤ على قرع جرس بابه

Henüz onaylanmamış bu sonuçları gördüğümde söylemeye cesaret edemedim çünkü enfeksiyonu olmayan bir hastaya tedavi uygulamanın hasta için de negatif getirileri vardır.
لذا عندما رأيت تلك النتائج والتي لم تكن حتى موثقة، لم أجرؤ على إخبارهم لأن علاج مريض بدون عدوى حقيقية أيضًا يتسبب بآثار سلبية للمريض.

Ama otelden ayrılmaya cesaret edemedim.
و لكني لم أجرؤ على مغادرة الفندق

Onlar öldükten sonra da işten çıkarmaya gönlüm el vermedi.
عندما ماتا، لم أجرؤ على طردهما.

Patronun kızı olduğun için seninle konuşmaya cesaret edemiyordum.
لم أجرؤ على التكلم معكِ لأنكِ كنتِ إبنة الرئيس

Faizleri o kadar yüksek ki daha önce gitmeye cesaret edememiştim ama artık bunun için endişelenemem.
ولكن نسبة الفائدة عالية جداً لذلك لم أجرؤ على الذهاب سابقاً لكن لم أعد أبالى بذلك

Uzun süredir umut etmeye cesaret edemedim ama böyle bir fırsatta...
لفترة طويلة ، لم أجرؤ على الأمل ولكنمثلهذه الفرصة...

Ama yanına gitmeye cesaret edemedim.
ولكنني لم أجرؤ على الذهاب إليه

Onu terk etmeye cesaret edemedim.
لم أجرؤ على تركه

Söylemeye cesaret edemedim...
لم أجرؤ على قول ذلك

Buna inanmaya cesaret edemedim.
لم أجرؤ على تصديق ذلك

Bunu sana daha önce söylemeye cesaret edemedim.
لم أجرؤ على إخبارك من قبل

Gerçeği söylemeye hiç cesaret edemedim.
لم أجرؤ على اخبارك بالحقيقة

Onlar öldükten sonra da işten çıkarmaya gönlüm el vermedi.
عندما ماتا، لم أجرؤ على طردهما

Konuşmaya cesaret edemiyordum.
و لم أجرؤ على قول كلمة واحدة

Hepinizi güvende ve iyi görmek, bu kadarını umut etmeye cesaret edememiştim.
لم أجرؤ على ان آمُل بأنكم بأمان وبخير

Daha önce söylemeye cesaret edememiştim.
لم أجرؤ على إخباركِ من قبل