Sana söylemediğim bazı şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيئ لم أخبركِ به لم أكن أرغب بأن أخوض فيه |
Sana söylemediğim bazı şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيئ لم أخبركِ به لم أكن أرغب بأن أخوض فيه |
Sana söylemediğim ise, bu telefonun aslında telefon olmadığıydı. | Open Subtitles | الذي لم أخبركِ به أن هذا ليس هاتفا في الواقع |
Sana söylemediğim birçok şey var.. | Open Subtitles | هناك الكثير لم أخبركِ به بعد |
Sana söylemediğim şey 20 yıl önceki eski kurt Gibbons'ın peşine düşmüştü. | Open Subtitles | أتعلمين مالذي لم أخبركِ به قبل 20 سنة، هو أن والدي قد حاول الإمساك بـ(قيبنز) |
Sana söylemediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئاً لم أخبركِ به |
Sana söylemediğim bir şey var. | Open Subtitles | هنالك أمراً لم أخبركِ (به يا (بريندا. |