"لم أخبرهم" - Translation from Arabic to Turkish

• Onlara söylemedim
• anlatmadım
• bir şey söylemedim
• olduğunu söylemedim
• onlara asla
• henüz söylemedim

Bu sana biraz tuhaf gelebilir çünkü daha Onlara söylemedim.
أوه ذاك,ربما يجب أن تسامحيهم ,لأنّني لم أخبرهم

Onlara söylemedim. Sence kızarlar mı?
لم أخبرهم , ها تظنين انهم سيغضبون ؟

Ben Onlara söylemedim tatlım. Kendileri tahmin ettiler.
لم أخبرهم ، يا عزيزي لقد خمنوا ذلك

Bilmez tabii! Bilmez, çünkü henüz anlatmadım!
إن السرية لا تعرف و هي لا تعرف لأنني لم أخبرهم

Onlara bir şey söylemedim, hiçbir şey söylemedim, tek kelime bile.
لم أخبرهم أي شيء ، أي شيء إطلاقاً إنهما حائران

Kim olduğunu söylemedim ama. Eğer bu konuda konuşurlarsa sen de bil istedim.
لم أخبرهم عن هويته، أردت فقط أن أعلمك في حالة أن تم فتح الموضوع

Yapabileceğimi bilirdim hep onlara asla söylemedim.
كنت أعلم دائماً أنني أستطيع لم أخبرهم أبداً

Onlara tam olarak üç dersi bırakmak zorunda olduğumu henüz söylemedim...
حسنا، إنظر لم أخبرهم تحديدا أني إضررت للإنسحاب من 3 مواد بعد، لذا..

Okulu kırdığını Onlara söylemedim.
أنا لم أخبرهم أنكي تغيبين عن المدرسة

Onlara söylemedim ama çok yakında söyleyeceğim.
لم أخبرهم ، ولكن عما قريب سأفعل

Onlara söylemedim. Onlara söylemedim.
لم أخبرهم, لم أخبرهم

Onlara söylemedim. - Cole'un bana sarıldığını gördün mü?
لم أخبرهم أبدا هل رأيت (كول ) وهو يحضنى ؟

Ben kesinlikle Onlara söylemedim.
بالتأكيد لم أخبرهم.

Channing'in aklında okuduğum her şeyi Onlara söylemedim.
أنا لم أخبرهم (كل ما قرأته في عقل (تشاننج

Channing'in aklında okuduğum her şeyi Onlara söylemedim.
أتعلمين ، أنا لم أخبرهم كل ما قرأته في عقل (تشاننج)

Gerçeklere sadık kaldım. Her şeyi anlatmadım.
لقد إلتزمت بحقيقة الوقائع لم أخبرهم بكلّ شيء

Ama onlara asla ne sizi ne de kızı anlatmadım. Kız ellerinde.
لكني لم أخبرهم عنك او عن الفتاة

Onlara herhangi bir şey anlatmadım." Tamam mı?
انا لم أخبرهم أى شئ على الاطلاق

Onlara bir şey söylemedim, hiçbir şey söylemedim, tek kelime bile. Ne yapacaklarını bilmiyorlar.
لم أخبرهم أي شيء ، أي شيء إطلاقاً إنهما حائران

bir şey söylemedim.
ولكن لا تقلق، إنني لم أخبرهم بأي شيء.

Onun Bo olduğunu söylemedim, benim kızım. Ona senin olduğunu söyledim.
لم أخبرهم أبدا أنها بو إبنتي قلت أنك الأقوى

Seni gördüğümde anladım bunu, bu yüzden ona snei bulamadığımı söyledim. - Nerede olduğunu söylemedim. - Öyle mi?
ولهذا أخبرته أنني عجزت عن إيجادكِ لم أخبرهم عن مكانكِ

Aslında onlara henüz söylemedim.
في الحقيقة لم أخبرهم بعد