Tabii ki sana söyleyecektim. Sadece işler kesinleşene kadar bir şey söylemek istemedim. | Open Subtitles | بالطبع كنت سأخبرك لم أرغب بقول شيء حتى تصبح أموراَ مؤكدة |
Hatırlamadığını söylediğinde bir şey söylemek istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب بقول شئ عندما قلت إنك لاتتذكر |
Daha önce söylemek istemedim çünkü farklı bir insan gibi ya da farklı bir ışıkta görünmek istemedim. | Open Subtitles | لم أرغب بقول شيئ من قبل لأنّي لم أرغب بأن تروني شخصاً آخر أو بـ"نـور" مختلف |
Bunu danışmanınızın önünde söylemek istemedim sanırım Stanzler bir soygun yapacak. | Open Subtitles | لم أرغب بقول هذا أمام مستشارك الجنائي ولكنّي أظنُ (ستانزل) يبحث عن لص |
Abe'in önünde bir şey söylemek istemedim ama bugün arkadaşın Gabriela seni sahada görmesiyle ilgili bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | لم أرغب بقول أي شيء أمام (إب) ولكن عندما كانت صديقتكتحدثكباكراً،(غاب.. (غابريلا) بأمر رؤيتك في الميدان |
Bunu telefonda söylemek istemedim ve muhtemelen bunu hiç anlatmamam da lazım ama seks eğitimi dersini Lauren'a söyleyen bir ebeveyn değildi. | Open Subtitles | إذاً, لم أرغب بقول هذا على الهاتف وربما لا يجدر بي الحديث عن هذا على الإطلاق ولكنه لم يكن أحد الآباء الذي أخبر (لورين) بشأن صف الثقافة الجنسية |