"لم أرها من قبل" - Translation from Arabic to Turkish

• Daha önce hiç görmedim
• daha önce hiç görmediğim
• daha önce görmediğim bir
• Onu daha önce görmemiş olmama
• daha önce görmemiştim

Ne yazık ki böyle birşeyi Daha önce hiç görmedim.
للأسف هذه واحدة من الحالات التي لم أرها من قبل

- Onu Daha önce hiç görmedim. - Böyle bir şey mi yapsak?
أنا لم أرها من قبل - شيء من هذا القبيل ؟

daha önce hiç görmediğim bir dolu hesaplar falan var.
, هناك كل تلك الحسابات أشياء لم أرها من قبل

daha önce hiç görmediğim külodunun nasıl...
كنت أتسائل فحسب كيف أن . . ملابسك الداخلية لم أرها من قبل

Bu daha önce görmediğim bir sihir numarası.
هذه الخدعة السحرية لم أرها من قبل.

Hepsi bu. Onu daha önce görmemiş olmama hayret ettim.
كل ما في الأمر أنني كنت أتساءل لماذا لم أرها من قبل

Normalde bilirim ama hayır onu Daha önce hiç görmedim.
أجل، بصورة طبيعية، لكنّي لم أرها من قبل

Adını bilmiyorum. Onu Daha önce hiç görmedim.
لا أعرف إسمها لم أرها من قبل

Yeni bir dergi! Daha önce hiç görmedim.
مجلة جديدة، لم أرها من قبل

Onu Daha önce hiç görmedim.
أنا لم أرها من قبل

Hayır, Daha önce hiç görmedim.
لم أرها من قبل مطلقاً

Hiçkimse. Onu Daha önce hiç görmedim.
لاأعرفها، لم أرها من قبل

Ama bizim daha önce hiç görmediğim teknoloji ve malzemelere erişimimiz vardı.
لكن، حظينا بتعامل مع موادّ و تقنيات، لم أرها من قبل قط!

Karnımda daha önce hiç görmediğim bir yara var.
لدي ندبة في معدتي لم أرها من قبل

Karnımda daha önce hiç görmediğim bir yara var.
ولدي ندبة في معدتي لم أرها من قبل

Bu yılanlar daha önce hiç görmediğim bir şekilde yayılıyorlar.
هذه الأفاعي تسيطر بطريقة لم أرها من قبل

Ama hisselerini daha önce hiç görmediğim bir şekilde seçtiğin ortada.
لكنك تختار أسهمك بطريقه لم أرها من قبل

O kıyafet daha önce hiç görmediğim bir teknolojiyle üretilmişti.
تلك البدلة صنعت بتقنيات لم أرها من قبل

Amerika'ya vardığımda, sponsor ailenin beni kucakladığını hatırlıyorum ve gerçekten bana her şeyi sıfırdan öğretmek zorunda kaldılar: bu bir mikrodalga, şu da buzdolabı -- daha önce görmediğim bir sürü şey.
أتذكر عندما وصلت، احتضنتني الأسرة الكافلة، وكان عليهم حرفيا أن يعلموني كل شيء من الصفر: هذا فرن ميكرويف، هذه ثلاجة -- أشياء لم أرها من قبل.

Bu fotoğrafı buldum, daha önce görmemiştim, ...tanıştığımız gün barda çekilmiş.
وجدت هذه الصورة التي لم أرها من قبل من الليلة التي قابلته فيها في الحانة