Yatak odası kapısına tuşlu kilit taktırıldığını hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى أحد هذه اللوحات المفتاحية خارج باب غرفة نوم |
Bu kadar mutlu birini hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى أحد من قبل بنفس قناعتها |
- Daha önce bunlardan hiç görmemiştim. | Open Subtitles | - آنا لم أرى أحد مثلهم قبل ذلك. |
Çanta oradaydı bende aldım, çalılıktada Kimseyi görmedim. | Open Subtitles | الحقيبة كانت على الأرض ، لذا اخذتها ولكن لم أرى أحد في تلك الشجيرات |
Dürüst olmam gerekirse, bu ameliyattan çıkıp işine dönebilen Kimseyi görmedim. | Open Subtitles | بصراحة لم أرى أحد يعود لكامل واجبه بعد الجراحة |
Daha önce kendi beysbol takımında atış kaçıran Kimseyi görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أحد يضرب الكرة من نصف المضرب |
Hayır, efendim, Kimseyi görmedim. | Open Subtitles | لا ميلورد لم أرى أحد |
Kimseyi görmedim, ama acele edelim. Luthor kesin takip aleti takmıştır. | Open Subtitles | لم أرى أحد لكن من الأفضل أن نسرع لابد وأن (لوثر) وضع مؤشراً لمتابعتنا |
Hayır, bugün evde Kimseyi görmedim. | Open Subtitles | لا , لم أرى أحد هنا اليوم |
Orada Kimseyi görmedim. | Open Subtitles | أنا لم أرى أحد هُناك. |
- Hayır, Kimseyi görmedim. - Sağ olun. | Open Subtitles | - لا , l لم أرى أحد. |
Kimseyi görmedim. | Open Subtitles | لم أرى أحد |