Sana o zamanı vereceğimi söyledim ama ne kadar olduğunu Sormadım. | Open Subtitles | وسمحت لك بهذا لكني لم أسأل كم سيستغرقك التفكير من وقت |
Bir başkana veya seçilmiş lidere hiç aşk hakkında Sormadım. | TED | لم أسأل أى رئيس او قائد منتخب من قبل عن الحب. |
Ayakları da aynı. Ailesine henüz Sormadım, cesaret edemedim ama fazla parmakları aldırdıklarını düşünüyorum. | Open Subtitles | لم أسأل أهلها بعد, لم يجرؤ قلبي على هذا, |
Fazla soru Sormadım. Bende bir işadamıyım. | Open Subtitles | لم أسأل الكثير من الأسئلة أنا رجل أعمال أيضاً |
Fazla soru Sormadım. Bende bir işadamıyım. | Open Subtitles | لم أسأل الكثير من الأسئلة أنا رجل أعمال أيضاً |
Briault, bir kurşunla öldürüldüğünde kimseye soru Sormadım. | Open Subtitles | ولكن حينما برياوليت قتل فى نقطه معزوله لم أسأل أى أسئله |
Galiba bunu öğrenmek istemediğim için hiç Sormadım. | Open Subtitles | أعتقد أني لم أسأل عن هذا لأني لم أرد معرفته |
ama bana söylemedin ve ben de sana Sormadım, bu bir problem mi şimdi yani? Ne? | Open Subtitles | , أنتِ لم تخبرينني من قبل و أنا لم أسأل هذه مشكلة الآن؟ |
Sana kızım hakkında sorular Sormadım çünkü cevapları öğrenmek istemiyorum. | Open Subtitles | لم أسأل عن ابنتي لأنني لا أريد معرفة الأجوبة |
Sana nedenini Sormadım. Ne zaman boşandın dedim. Ne zaman boşandın? | Open Subtitles | أنا لم أسأل لماذا لقد سألت متى متى حصلت على الطلاق ؟ |
Ayağıma takıldı zaten, sorguya çekmek gibi olmasın diye bir şey Sormadım. | Open Subtitles | لقد تعثرت به ولكن لم أسأل حتى لا أكون فضوليّة |
Nasıl hissettiğini Sormadım, tatlım. İçecek bir şey ister misiniz diye sordum. | Open Subtitles | لم أسأل كيف تشعرون لقد سألت أتودون شرب شراب؟ |
Bilmiyorum. Aptal gibi görünmek istemediğim için Sormadım. | Open Subtitles | لا أعلم لم أرغب أن أكون سيئاً لذا لم أسأل |
Arabayı kullanıp kullanmadığını Sormadım, kimliğini görmek istediğimi söyledim. | Open Subtitles | لم أسأل من كان يقود. طلبت أن أرى بطاقة هويته |
Biliyorsun sana neden buraya taşındığına dair hiç soru Sormadım. | Open Subtitles | أنتِ تعلم أني لم أسأل أبداً عن سبب انتقالك إلى هنا. |
Zorlu olup olmadığını Sormadım, yardımcı olup olmadığını sordum. | Open Subtitles | لم أسأل ما إذا كانت قوية سألت ما إذا كانت قد ساعدت |
Bilmiyorum, Sormadım hiç. Benden uzak Allah'a yakın olsun. | Open Subtitles | لا أعلم,لم أسأل غاب عن النظر,غاب عن العقل |
Yalan söylüyor. Neden beni kaçırdığını bilmiyorum. Sormadım. | Open Subtitles | انه يكذب أنا لا أعرف لماذا خطفني لم أسأل |
Detay istemedim, demek istediğim, yapan kimse ve ne yaptıysa etrafında tut onu. | Open Subtitles | أوه . لم أسأل عن اي تفاصيل .. فقط ماأقوله مهما يكون . |
Ücretini sormazsam müşteri temsilciliğime yakışmaz. | Open Subtitles | لن أصبح رجل حسابات . إذ لم أسأل كم سيُدفع لي |
Kendime sordum..suçlayacak biri var mı ? | Open Subtitles | لم أسأل نفسيّ أبداً هذا السُؤال هل أنا جاهز للعِب ؟ |
Georgia'da küçük bir çiftlik kasabasında büyümüş olmama ve tam bir erkek fatma gibi olmama rağmen kadınlığımı hiçbir zaman sorgulamadım. | TED | حتى بالرغم من أني عشت في مزرعة صغيرة من مدينة في جورجيا، أتصرف كثيرًا جدًا كالصبيان، لم أسأل نفسي أبدًا إن كنت أنثى. |